DENİZ ERDEM Amacı teknede 365 gün

Müzik piyasasının iddialı ve başarılı kuruluşlarından Avrupa Müzik’in kurucularından Deniz Erdem’in denizciliğinin izini sürdük. İstinye’de demirli motoryatı Halime Sultan’da çocukluğundan beri süregelen mavi tutkusuna tanık olduk. Yazı: RUHAT ATAÖZDEN [email protected], Fotoğraflar TOLGA İLDUN

Deniz Erdem, başarıya giden yolda hızla ilerleyen işadamlarımızdan. Çok genç yaşlarda ağabeyi Cengiz Erdem’le birlikte kurdukları Avrupa Müzik, alanındaki öncü kuruluşlardan biri. Zamana ve teknolojiye ayak uydurarak güçlü prodüksiyonlara imza atan ve bünyesinde Odeon, Tempa Müzik, S Müzik, Neşe Müzik, Sembol Plak, Mars Müzik gibi çok sayıda şirketin yer aldığı Avrupa Müzik, sayısız ödülün de sahibi. 1992’de Türkiye’nin ilk özel radyo yayın şirketini, dönemin en popüler müzik kanallarından biri haline gelen MMC TV’yi kuranlar da aynı isimler. Bugün 180’in üzerindeki müzik firmasını Türkiye ve dünyadaki müzik platformlarında başarıyla temsil ediyorlar. Müzik gibi özel bir alana deniz çok yakışır şüphesiz. Deniz Erdem de mavi tutkunu işadamlarından…

  “TEKNE ÖZGÜRLÜK ALANIM”

Sizi tanıyanların hakkında sarf ettiği ilk cümle: “Denize âşıktır.”

Doğru. İstanbulluyum, Pendik’te doğdum, büyüdüm. Çocukluğumda oralardan rahatlıkla denize girilebiliyordu. Mayıstan itibaren denize girmeye başlardık, balık tutardık. Sandalla açılmak çok hoşuma giderdi, o pancar motorun tır-tır-tır sesi hâlâ kulaklarımdadır.

Çocuklukta kalmamış bu tutku.

Deniz, denize yakın olmak bana her zaman mutluluk veriyor. Deniz kenarında bir balıkçıya gittiğim zaman bile en uçtaki masada oturmak isterim. Deniz âşığıyım, zaten ismim de deniz. Deniz olmayan bir yerde yaşayamam. Ayrıca yoğun çalışan her insanın kendine göre bir deşarj olma, kafa boşaltma yöntemi var. Benimki de deniz.

Gerçek bir denizcisiniz de, tekneniz de var…

Bir evde yazlıkçı gibi kalmayı sevmiyorum. Tatillerde otelde konaklamak da hoşuma gitmiyor. Teknede her yer senin. Tek bir yerde kalmak zorunda değilsin, keşfedilmemiş veya az bilinen yerlerde demir atıp, cırcır sesleriyle uyanmak çok güzel. Hatta flybridge’te uyumayı seviyorum. Tekne özgürlük alanım. Sabah erken saatte uyanıp, daha yüzümü yıkamadan kendimi denize atmak kadar keyifli bir şey yok. Oltayla balık tutmayı da seviyorum; zıpkınla avlanmak hoşuma gitmiyor. Devamı Nisan 2019 sayımızda…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.