Suyun oluşumu

Su Dünya’da nasıl oluştu ya da nereden geldi? Neden diğer gezegenlerde hâlâ gramla su ararken, Dünya’mızın dörtte üçü su? Bunlar pek değinilmeyen konular olarak sayılabilir aslında ama bunun sebebi bence ta 13.8 milyar yıl önceye, Big Bang’e uzanan karmaşık bir hikâye olması.

Su… Herhalde hayatta en önemli üç-beş maddeden biridir. Nasıl desem, mesela su olmadan yaşayamıyoruz, bir yudum suya bile ihtiyaç duyabiliyoruz, en büyük yaşam kaynaklarımızdan biri su… Sonraki adımlara bakacak olursak tarımda, elektrik santrallerinde, üretimin her safhasında suya ihtiyaç var.

Tabii suyun bir de karanlık tarafı var, sellere yol açıyor, kirlenmiş içme suyundan her yıl milyonlarca insan ölüyor. Bu karanlık tarafını önlemek adına pek çok çalışma yapılıyor, yeni metotlar geliştiriliyor. Bunun için de bilim insanları, iklim değişiminin suyun kalitesi ve miktarındaki değişimi de incelemek zorunda. Aslında sonuca varmak için bir de işin kaynağına inmek lazım. Mesela su Dünya’da nasıl oluştu ya da nereden geldi? Neden diğer gezegenlerde hâlâ gramla su ararken, Dünya’mızın dörtte üçü su? Bunlar pek değinilmeyen konular olarak sayılabilir aslında ama bunun sebebi bence ta 13.8 milyar yıl önceye, Big Bang’e uzanan karmaşık bir hikâye olması.

Şimdi zamanda yolculuğa çıkıp en başa, Büyük Patlama’nın olduğu ana gidelim. Büyük Patlama gerçekleştikten saniyenin trilyonda biri kadar bir süre sonra uzaya yayılan çok sıcak parçacıklar havuzu yaratan bir enerji ortaya çıktı. İsmi bile “Büyük Patlama”ysa enerjiyi sen düşün… Yaklaşık üç dakika içinde bu bileşenler birbiriyle çarpıştı, sürüklendi, birleşti ve ilk atom çekirdeklerini oluşturdu. Bu atom çekirdekleri arasında helyum, lityum vardı ama daha çok hidrojen bulunuyordu. Yani, su molekülünü oluşturan iki atomdan biri, “hidrojen”… Peki diğer atom “oksijen” nasıl oluştu dersen, işte burada devreye yıldızlar giriyor. Yıldızlar, içinde barındırdıkları muazzam yükseklikte sıcaklıkla adeta nükleer bir fırın. Bu fırın yaşamını yitirip süpernova patlaması geçirdiğinde uzaya elementler saçıyor. Bu arada evet, yıldızların ölümü etrafa bir sürü renk saçan bir patlama şeklinde gerçekleşiyor ve adı süpernova. Ve evet, uzaya saçılan bu elementlerin içinde oksijen var. Yani bizim gökyüzünde sadece bir nokta olarak gördüğümüz yıldızlar belki de dünyamızın suyunu oluşturan en önemli elementin kaynağı.

Peki, bitti mi? Henüz değil. Burada hâlâ tam çözülemeyen bir durum var. Dünya’nın yüksek sıcaklıklarının olduğu ve henüz atmosferinin gelişmediği oluşum evresinde suyu yüzeyde tutacak ve buharlaşmasını engelleyecek bir sistem yoktu. Bu durumda su Dünya’ya ulaşsa bile uzaya geri salınacaktı. Yani şu an sahip olduğumuz su, Dünya’nın oluşumundan uzun süre sonra oluşmuş olmalı.

KAYNAK ASTEROİTLER Mİ?

Biraz karıştı değil mi? Ama dur, şimdi can alıcı noktaya geliyoruz. Yani evet hâlâ kesin bilgi yok bu konu hakkında ama en güçlü tahmin şu: Suyun oluşmasını sağlayan kaynak, kuyruklu yıldız ve asteroidler. Aslında kuyruklu yıldız teorisi yakın zamana kadar daha kuvvetliydi ama bilim insanları dünyadaki suyla kuyruklu yıldızlardaki suyu karşılaştırdığında yapısının aynı olmadığını fark etti. Kuyruklu yıldızlardan gelen su en fazla dünyadakinin yüzde 10’u kadar olabilirdi. Peki, bir de asteroidler dedik, o zaman suyun kaynağı onlar mı? Maalesef size bu konu hakkında kesin bilgi veremeyeceğim, çünkü hâlâ kesin kanıtlanmış bir bilgi yok. Ama evet, şimdiki teoriye göre asteroidlerden de dünyamıza su taşınmış. Ama her asteroid de değil, çünkü üç tane asteroid kuşağı var ve bunlardan biri güneşe çok yakın, diğeri çok uzak. Bu yüzden suyu dünyaya taşıyabilecek tek kuşak var, Kuiper Kuşağı. Ve bu asteroidlerdeki suyun yapısı da Dünya’daki okyanuslara benziyor.

Dediğim gibi, bu konu hakkında kesin bir sonuç hâlâ yok. Teoriler, fikirler sürekli değişiyor. Hatta bu konuştuklarımızı beğenmediyseniz başka öngörüler de anlatabilirim. Yani olasılıklar o kadar fazla… Araştırmalar devam ettikçe sürekli yeni bulgular çıkıyor. Şimdilik sadece şunu söyleyebiliriz; Dünya gençliğinde sıcak bir ateş küreydi ve bu yüzden suyu barındırabilecek bir yapıda değildi. Bu durumda suyun uzaydan bir yerlerden geldiği ihtimali ortaya çıkıyor. Ama bakalım asıl kaynak ne çıkacak…

Sanırım konu biraz derin oldu. Su filan deyince serinletecek bir konu bekledin diye düşünüyorum ama patlamalardan, sıcak göktaşlarından konuştuk biraz. Benim de havadan sudan konuşma anlayışım bu.

Gelecek ay da yine havadan konuşuruz belki, sağlıcakla kalın…

1 comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.