Kullanıcıları arasında tekne üreticileri, gayrimenkul danışmanları, mobilya üreticileri, sanat galerileri, mimarlık ve tasarım ofisleri ile teknik parça üreticileri de olan Teledomica, tasarım sürecinde fiziksel objelerle uğraşan tüm profesyonellere hitap eden bir platform. Aklıma takılanları sizin için Teledomica’nın kurucularından mimar Berke Debensason’a sordum.
Bu ay Teledomica’nın kurucularından mimar Berke Debensason ile Meta Horizon Chat odasında buluşup tasarım ve mimarlık dünyası için geliştirdikleri mixed reality uygulamaları hakkında konuştuk. Ben Burgazada’da, Berke ise Londra’da XR (Extended Reality-Karma Gerçeklik) başlıklarımızı takıp bu sohbeti gerçekleştirdik.
Seninle en son Burgazada’da mimari projelerini konuşuyorduk, fakat şimdi kartına baktığımda farklı bir marka görüyorum: Teledomica Spatial Computing Studio. Spatial Computing’in ne olduğunu okuyucularımıza anlatmak ister misin?
Berke Debensason: Spatial Computing, kelime anlamıyla “mekânsal hesaplama” diyebiliriz ama benim için daha çok insan-bilgisayar etkileşiminin yeniden tanımlandığı ilginç bir teknolojik dönüşümü ifade ediyor. Bilgisayarların mekânsal bilgileri de işin içine katması, insanların onu kullanma biçimini tamamen değiştiriyor. Bu aslında daha çok Apple’ın benimsediği bir tanım; günlük hayatımızda Spatial Computing, VR (Virtual Reality-Sanal Gerçeklik), XR, gibi alt terimleri ile biliniyor. Ekranlar bizim dışımızda değil, artık biz adeta ekranın ve bilgisayarın içinde olacağız diyebiliriz. Ve tabii, bu teknolojiyle yapılan programlar birbirine bağlandığında, çok daha katmanlı ve gerçekçi bir dijital deneyim sunan yeni bir internet oluşacak.
ÜÇ BOYUTLU, GİYİLEBİLİR BİR DÜNYA BAŞLIYOR
Deneyimsel internet kavramını daha önce okuyucularımızla paylaşmıştım. Senin görüşlerini de merak ediyorum. Bu, bir nevi internetin tamamen üç boyutlu olacağı anlamına mı geliyor?
B.D.: Tamamen değil, tabii ki düz ekranlara yayın yapan programlar ve siteler yok olmayacak. Demek istediğim, orada yeni bir internet şekli var ve bu, öncelikle profesyoneller tarafından benimsenecek. Olayı sadece internet gibi düşünmek de biraz kısıtlayıcı olur. Örneğin, senin de uzmanlık alanlarından biri olan çalışan eğitimlerinde birçok firma artık kendilerine VR ortamında eğitim setleri hazırlıyor. Senin geçmiş sayılardaki makalende söylediğin gibi: Bir teknenin bakım ve acil durum senaryosunu ekrandan bir eğitim olarak izlemeyi mi isterdin yoksa XR başlığı ya da AR (Augmented Reality-Artırılmış Gerçeklik) gözlüğü taktığında seni adım adım teknede dolaştırarak ve tek tek görevleri uygulayarak yapmayı mı? İşte Spatial Computing bunu mümkün kılıyor. Gerek bağımsız yazılımlar olsun gerekse WebXR siteleri olsun, üç boyutlu, giyilebilir bir dünya başlıyor ve bu dönüşüm öncelikle profesyonel dünya tarafından benimseniyor. Bu arada, büyük bir yatırım gibi algılanmasın; bu gözlüklerin fiyatları artık bir bilgisayar ekranı fiyatlarına indi. Bu da adaptasyonun artmasında önemli bir rol oynuyor.
Siz bir stüdyo olarak bu konuda ne yapıyorsunuz? Bu teknolojilerin mimarlıkla ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
B.D.: Aslında doğrudan mimarlık ile ilgili ama fiziksel tasarım üreten tüm disiplinlerle de aynı oranda ilgili. Çünkü nesneleri gerçek gibi önünüzde görebiliyorsunuz. Bu ister bir sandalye olsun ister içine girdiğiniz ve drone ile 3D taranmış bir yapı ya da bir teknenin tasarımı olsun. Bir fikrin bu şekilde aktarımı, özellikle bir müşteri ile çalışıyorsanız, onunla iletişimi düzgün kurabileceğiniz en üst sunum noktalarından biri haline geliyor. Tabii ki sadece sunum için değil, inşaat aşamasında AR kullanılması birçok hatanın önüne geçiyor. Bu noktada, mimarlıkla kesişen birçok alandan yola çıkarak, bu yeni internet dünyasına ne yapabiliriz diye düşündük. Daha doğrusu, kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için kendi programımızı üretmek durumunda kaldık. Şu an Teledomica sadece mimarlara değil, tasarım sürecinde fiziksel objelerle uğraşan tüm profesyonellere hitap eden bir platform oldu.
Az önce Meta Quest ile denemiş olduğum “app”, Teledomica, tam olarak ne işe yarıyor? Nasıl bir kullanıcı deneyimi sunuyor?
B.D.: Dediğim gibi, bizim bir tasarım ofisi olarak hızlı bir şekilde tasarladığımız çizimleri sisteme aktarabileceğimiz bir yönteme ihtiyacımız vardı. Öncelikle bunu kurduk. Şu an sistemimize sadece biz değil, tüm kullanıcılar yükleme yapıp modellerini hızlı bir şekilde hem gözlükte hem de telefonda görüntüleyebiliyorlar. Tabii bu süreçte, bir modelin VR ve AR ortamında nasıl optimal bir şekilde incelenebileceğine dair ciddi kafa yorduk. XR başlığı her yaş grubu tarafından hızlıca kullanabilmesi için patent başvurusu yaptığımız bazı el hareketleri (hand gestures) geliştirdik. Sistem verimli çalışmaya başladığında, yüklenen modellerin diğer kullanıcılarla paylaşılması aşamasına geçtik. Bu da markaların kendilerine yeni nesil üç boyutlu bir katalog oluşturabilmeleri anlamına geliyor. Böylece platform, tasarımcılar için hem bir sunum alanı hem de tüm kullanıcılar için bir ürünü satın alırken bakacakları interaktif bir yer haline geliyor. Sistemin nasıl çalıştığını örneklemek için okuyucular sayfadaki QR’ı telefonlarıyla scan edip Ziyatin Nuriev’in heykelini görüntüleyebilirler
TEKNESİNİ DEKORE ETMEK İSTEYEN DE KULLANABİLİR
Kimler platformu etkin bir şekilde kullanıyor? Şu anki kullanıcı profiliniz nedir?
B.D.: Kullanıcılarımız arasında tekne üreticileri, gayrimenkul danışmanları, mobilya üreticileri, sanat galerileri, mimarlık ve tasarım ofisleri, teknik parça üreticileri yaygın. Özellikle tekne iç tasarımı sırasında büyük kolaylık sağlıyor. Teknenin dijital ikizinin içerisinde hem de birebir boyutlarda dekore edebiliyorsunuz. Aynı zamanda, sistemdeki ürünler kullanıcıların kendi sitelerine de entegre edilebiliyor. Bu da mobilyacılara ve parça üreticilerine ürün sayfalarını üç boyutlu hale getirme imkânı sunuyor. Mimarlar ise bu platformu, özellikle sunumlarında müşteri memnuniyetini artırmak için kullanıyor. Zaten yakında tüm müşteriler “render” yerine VR/XR başlık talep edecek, gidişat bu yönde ilerliyor. Artık projeleri sanal ortamda bire bir ölçeğinde deneyimlemek, müşteri açısından daha tatmin edici hale geliyor
Daha spesifik olarak yat sektöründe kendine nasıl bir kullanım buluyor?
B.D.: Sanırım bu teknoloji ve uygulama yat konusunda en anlamlı kullanım alanlarından birini buluyor: Dar alanlar. Bir mimari perspektifin ya da bilgisayardaki sanal durumun size ne kadar genişlik veya sıkışıklık hissi yaratacağını en gerçekçi ve pratik şekilde veren sistem bu. Dar bir tekne banyosunu müşterinize gerçekten deneyimletmek istiyorsanız, bu platform tam anlamıyla bir zaman kazandırıcı oldu. Bu, tabii ki müşteri ikna sürecinde teknenin dış tasarımını bir dijital maket olarak sunmaktan, kararların alındığı bir uzlaşma mecrası olmaya kadar farklı kullanım alanlarına sahip. Teledomica’nın sadece mekânsal değil, görece ufak boyutlu ürünleri de gösterme kabiliyeti sayesinde yat kullanıcılarının teknelerini dekore etmelerini daha hızlı ve pratik hale getiriyor.
Bugün Teledomica uygulamasını iki cümle ile bir slogana çevirsen ne derdin?
B.D.: “Kafana Takma, Kafana Tak!” Kesin bu olurdu. Sadece bizim uygulama için değil, birçok konuda geçerli. Alacağın ürünü bulunduğun mekânda nasıl mı görünecek, bir tekne mi kiralayacaksın, iç mekânı nasıl anlayacaksın? Kafana takma… Başlığı kafana tak, gör! Prensip bu.
Berke, çok verimli bir sohbet oldu. Sen şu an Londra’dasın, ben Burgazada’da. Fakat aynı odada yan yana sohbet edebiliyoruz. Bu da bir ilk oldu. Bu sefer aklımıza gelmedi ama bir sonraki sohbette “QR code” koyup, videosunu okuyucularımızla da paylaşalım.☸