Her yıl düzenlenen ve katılımı bir gelenek halini alan Güney Yarışı (Aşağı Yarışı), 5 Temmuz’da Çengelköy’de TAYK-Deniz Kuvvetleri Kupası ile 49’uncu kez start aldı. Bozcaada ve Sığacık etaplarının ardından, 10-13 Temmuz’da yapılan Sahil Güvenlik- DEYH (Doğu Ege Yelken Haftası) IRC Birinciliği yarışları ile de Bodrum Turgutreis’te sona erdi. Bu uzun ve heyecanlı yarışı Kinowa teknesinde yarışan Oğuz Ayan kaleme aldı…  Yazı ve Fotoğraflar OĞUZ AYAN

Büyük bir heyecandır Güney Yarışı. Hazırlıklar günler öncesinden başlar ve son gün, son dakikaya kadar hiç bitmez. Bu sene de yine aynısı oldu. Teknenin güvenlik ekipmanları, yedek ipler, makaralar, ilk yardım sertifikası ve denizde canlı kalma eğitimleri derken, namı diğer “Büyük Yarış” günü gelir. Güzel, tatlı bir poyrazda start aldık. Geçmiş yıllarda olduğu gibi öfkeli bir poyraz bu sefer yoktu. Kolayına bir seyir ile Marmara Adası’nı iskelemize alacak Bozcaada mendireğinin önünde tüm yatlar finiş verecekti. Ama her Güney Yarışı’nın farklı bir hikâyesi vardır. Ben size bu yarışı Kinowa teknesi içinden anlatmaya çalışacağım.

İMBAT SÜRPRİZLİ MARMARA GEÇİŞİ

Vedat Tezman liderliğindeki teknede dümen tutuyordum. Güzel bir start ile yarış başladı. Hava raporları, Marmara Denizi ortasında lokal hava kalmaları olabileceğine işaret ediyordu. Bu yüzden tüm takımlar rota kurarken yaptığı hamleleri iki kere düşünmeye başladı. Çünkü Marmara Denizi’nden Çanakkale Boğazı’na olan giriş tüm takımlar için ciddi önem taşıyordu. Yarışın kaderini belirleyecek Marmara Adası’na yakın mı kalalım yoksa Şarköy, Hoşköy tarafından mı Boğaz’a girelim kısmı tüm yarışçıların kafasını kurcalıyordu. Yarışta ne plan yaparsanız yapın, bazen işler istediğiniz gibi gitmeyebilir. Böyle uzun soluklu yarışlarda asla yarışı bırakmamanız gerek. Devamı Ağustos 2019 sayımızda…