Yatçılık dünyasında hareketli ve yine arzın talebe yetişemediği bir yılı daha geride bırakıyoruz. Küresel tedarik zincirindeki aksamalar bu yıl da devam etti. Kimi zaman çip kriziyle motor üretimi sekteye uğradı, kimi zaman Ukrayna-Rusya Savaşı yüzünden metal krizi yaşandı, kimi zaman da ahşap tedariğinde sorunlar oldu ve tersaneler üretimlerini yeterince artıramadı. Ülkemizdeki tekne satıcıları bu yoğun talebi karşılayabilmek adına yeni markaları sularımıza getirme yoluna gitti. Yıl içerisinde çok sayıda distribütörlük anlaşması haberini sizlere duyurduk. Avrupa’nın dört bir yanından, Amerika’dan ve hatta Brezilya’dan birçok marka artık Türkiye’de. Bu ayki “Kılavuz” sayfalarımıza; yelkenliden motoryata, katamarandan RIB’e, 2022’de sularımıza giren 15 yeni markayı taşıdık…

Kapağımıza İtalyan Ferretti Grup markalarından Custom Line’ın 42,61 metrelik yatını taşıdığımız yılın son ayında yine en yeni tekneler, denizci söyleşileri, yelken yarışları ve marin dünyadan son haberlerle dolu dolu bir sayı hazırladık. Her zamanki gibi denizcilik kültürü üzerine yazıların da yer aldığı Aralık sayımızın gündem konularından biri de “rampa”. Yüksek marina ücretleri ve kur farkıyla gelen ekstra yük, özellikle küçük tekneler için barınma sorununu daha da artırdı. Belediye limanları ve balıkçı barınaklarında da yer bulmanın imkânsıza yakın olduğu bugünlerde amatör denizciler için önemli bir konu olan rampa tekrar gündeme geldi. Amiral Cem Gürdeniz, 15 milyon nüfuslu İstanbul’da sadece 16 tekne rampası olduğunu hatırlattığı yazısında İstanbul’un ve Türkiye’nin neden denizcileşemediğini anlattı. “İstanbul’un binlerce sorunu arasında denizcileşmek bazıları için lüks gelebilir” diyen Gürdeniz yazısını şöyle bitiriyor: “İstanbul’un denizcileşmesi Türkiye’nin denizcileşmesinin ve her geçen gün beyhude Orta Çağ karanlığına çekilme çırpınışlarının yaşandığı günümüzde uygarlığın lokomotifi olacaktır.” 

Daha denizci ve daha uygar bir ülke olabilme umuduyla, keyifli okumalar…