Hani bir kitapta görüp de unutamadığımız, “ben de oraya gidip aynısı çekeceğim” diye düşlediğimiz fotoğraflar vardır ya… İşte Kelebek ile Guatemala’nın ortasına yaptığımız seyirde onları çekme şansını da bulduk.

TANIL TUNCEL

Cangıldan kükremeler dalga dalga yaklaşıyor, sesine bakılırsa canavarlar ordusu yaklaşıyor. Bir süre sonra yakındaki ağaçların dalları sallanıyor, orman canlanıyor. Fancy’nin kulakları dik, kuyruk sopa gibi dümdüz, gözünü kırpmadan ormana dikmiş. Bir siyah karaltı ardından bir diğeri, yaklaştıkça şekilleniyor kara tüylü yaratıklar. Uluyan maymunlar (Howler monkeys) ki, uluyan yerine kükreyen demek kediden biraz daha büyük bu yaratıkları daha doğru tarif eder. Bütün aile ağaçta bebekler annelerinin sırtında, bizi umursamıyorlar. Şu anda nehrin sonunda bizden başka kimse yok.

Fancy maymunları bizden çok daha önce görüp işitiyor (ne de olsa o da vahşi) bu bize biraz daha güven veriyor. Kimse Fancy’ye çaktırmadan etrafımızda kımıldayamaz.

İzabal Gölü (Lago Izabal)

San Felipe Kalesi’nin koruduğu dar boğazın ardında yatan İzabal Gölü 25 mil güneybatıya uzanır. Elips şeklindeki gölün eni 10 mil. Gölün iki yanında uzanan yüksek dağlar rüzgârın yönünü dikte ediyor. Sabahları durgun olan rüzgâr, öğlen dağların ısınmasıyla başlıyor. Doğu rüzgârı devamlı doğuya akan nehrin akıntısıyla inatlaştığından biraz çırpıntı yaratıyorsa da önemli değil, nede olsa göldeyiz. Devamı Temmuz 2015 sayımızda…