Sicilya’da bir balıkçı köyüne yerleştik

Malta kalabalıklaşmaya başlayınca marina müdürü Pierre, önce üstü kapalı, sonra açıktan ne zaman gideceğimizi sormaya başladı. Bizi bağladığı yerin sahibi olduğunu marinaya kabul ederken söylemişti zaten. Biz de onu zor durumda bırakmadan ayrılacağımız sözünü vermiştik.

“O zaman Sicilya’ya geçelim” dedik. Malta’nın turistik yaz kalabalığı bizim için pek de katlanılabilir bir şey değil. Pierre ona da çözüm buldu. “Arkadaşlarımın Scoglitti’de marinası var, onlardan fiyat alayım sizin için.” Çevre marinalara göre makul sayılabilecek bir fiyat oldu. Vedalaşıp yağmurlu bir günde çıktık yola. Kostak pek memnun değil bu durumdan, içeriden çıkmadı. Alışmış marinada balık, kuş, böcek peşinde koşup serserilik yapmaya. Neyse ki her duruma çabuk uyum gösteriyor. Yepyeni bir limana giderken duyduğumuz aynı heyecan. Acaba nasıl bir yer? İnsanlar nasıl? Bağlama yeri emniyetli mi? Ya fiziki koşulları?

Limana birkaç mil kala yaptığımız telsiz çağrılarına yanıt alamadıksa da girişine yaklaşınca bir bot bizi karşılamaya geldi. Gelen, marinayı babası Giuseppe ile birlikte işleten Franco. Aksilik yok, yerimiz hazır.

Marina birkaç yerel tekne ve bir yelkenli dışında henüz boş. Baba-oğul Nanialar pontonda bizi karşılayıp bağlanmamıza yardım etti. Tanışma faslının ardından dinlenmemiz için bizi yalnız bıraktılar. Biz alışkanlıkla “Ama kayıt işleri, kâğıtlar” diye gevelerken, “Birkaç gün sonra yaparız, ne acelesi var?” dediler. Alışmışız marinaların daha doğru dürüst bağlanmadan hemen evrak istemesine. İşte bu da Sicilya farkı. İnsanlar rahat, dost canlısı. Bir kez daha sevdik Sicilya’yı. Devamı Temmuz 2015 sayısında…

IMG_1883

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.