Örnek alınması gereken bir kuruluş BODRUM DENİZ KURTARMA DERNEĞİ

ABD’de itfaiyecilerin büyük çoğunluğu gönüllüdür. New York’ta yaşadığım yerde de itfaiyeci arkadaşlarımın yangın kıyafetleri itfaiye arabalarında dururdu, yangın çıktığında, bizdeki eski tulumbacılar gibi dükkânlarını kapatır, iş yerlerini bırakır geçen kamyona atlarlardı. Bu gönüllülerin cemiyetlerinde saygın yeri vardır. Bodrum’a geldiğimde bizde de böyle gönüllü bir grup olduğunu öğrenmek içimi ısıttı. Ama Ege ve Akdeniz kıyılarımızda tek olmalarını öğrenmek de aynı şekilde içimi burktu.

Cape Agulhas’ı burnumuz kanamadan geçtiğimizde derin bir oh çekiyoruz, Afrika’nın en güney noktası arkamızda kaldı, artık Güney Atlantik’teyiz, Allahaısmarladık Hint Okyanusu. Ümit Burnu 82 mil kuzeybatimizda.

“Oh”u biraz erken çekmişiz, rüzgâr beklediğimden biraz erken batıya döndü ve bindiriyor, biliyorum yakında “gale”e (35+ knot) dönecek. Önümüzde saklanabileceğimiz bir sığınak bulabileceğim Walker Bay’in çok genel bir haritası var. Haritamda, bir nokta gibi görünen Gansbaai’de bir balıkçı barınağı olduğu görünüyor. Danger Point burnunu döndüm, kuzeye tırmanıyoruz, önümüzde kahverengi yosunlar peydah oldu. Annette’in “Kelp!” diye bağırmasıyla iskele alabanda kendimizi açığa atıyoruz. İlk defa karşılaştığımız Kelp, soğuk denizlerde kayaya yapışan 3-4 metreye kadar uzanan su hortumu gibi kalın ve sağlam, pervane ve dümene dolamak istemediğin bir musibet.

Telsizle Cape Town radyoyu arayıp Gansbaai liman girişinde dikkat etmem gerekli bir durum olup olmadığını soruyorum. Cape Town “Kelebek beklemede kalın” diyor. Bekliyoruz… Üç dört dakika sonra telsizdeki cızırtının yerini alan ses, “Kelebek, çağrı yapan Hermanus SAR. Gansbaai bir balıkçı barınağı, size uygun değil. Hermanus’a gelmeniz daha iyi” diyor. “Teşekkürler Hermanus SAR, yalnız bende Hermanus’un haritası yok.” Hava kararmak üzere daha 6 mil var ve rüzgâr tam kafadan 20 knot! SAR’dan gelen cevap “Kelebek önünüzde tehlike yok, yaklaştığınızda ben tepeden sizi görüp arama ışığımı yakacağım, yalnız bu ışık arabamda, siz beni görüp yaklaşınca aşağı inip mendirekte size yol göstereceğim.”

Böylece limana girip yarın kötü havadan balığa çıkmayacak bir teknenin üstüne aborda olduk. SAR gönüllüsü genç “hoş geldiniz” diyerek kıyıdaki kulübün anahtarını verdi, “duş yapın, dinlenin, ben sabah gelir sizi kasabaya götürürüm, bir ihtiyacınız varsa hallederiz.” diyerek gitti. Devamı Mayıs 2016 sayımızda…

Ucak Untitled11 Untitled17

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.