Tropik yağmur ormanları ve dağlarla kaplı Borneo’nun iç bölgeleri dünya atlaslarında, ikinci dünya savaşı zamanlarına kadar henüz keşfedilmemiş ‘terra incognito’ bölgeler iken, Borneo kıyıları en az 1500 yıldır yelkenlilerin uğrak yeri olagelmiş.
Yelkenlerimizi kuzeybatı Kanada’nın fiyort vadilerinden esen soğuk kış rüzgârı, ‘rüzgârların anası’ anlamına gelen ‘squamish’ rüzgârlarıyla doldurarak başladığımız uzun yol seyrimizin son ayağı ile Güney Çin Denizi’nde, Borneo’nun kuzeyindeki Kudat Jetty Marina’ya bağlanmıştık. Okyanus seyirleri boyunca kimi zaman arkamızdan koşturan rüzgâr bazen fırtına, kasırga, bora, tayfun olmuş; kimi zaman kendi köşesine çekildiğindeyse rüzgârı biz çağırmıştık.
Borneo yerlilerinin Güneydoğu Asya’nın tayfun bölgesi olan Filipinler’in güneyinde kaldığı için, ‘rüzgârın aşağısındaki yurt’ adını verdikleri Kuzey Borneo’ya ulaştığımızda doğrusu derin bir nefes çekmiştik. Artık tayfun bölgesinden çıkmıştık ama daha da önemlisi, bölgede yaşayanların yüzyıllardır ‘korsan rüzgârları’ dedikleri muson rüzgârlarıyla gelen korsan tehlikesini arkamızda bıraktığımız için rahatlamıştık. Borneo’nun kuzey ucundaki sessiz, sakin, dingin Kudat’taki marinanın pontonuna bağlandığımızda ne kadar yorgun olduğumuzu da anlamıştık. Devamı Mart 2018 sayımızda.