S/Y STORM BIRD İLE Yeni ufuklara…

Ve Final…

Uzun yol seyrimiz Kuzey Amerika kıtasının batısı, Alaska Körfezi’nin güneyindeki Kanada’nın Vancouver Adası’ndan, Salish Denizi’nin koyu lacivert, yeşil sularından başlamıştı. Brentwood Bay, Angler’s Marina’da hazırlıklarımızı yapıp palamarlarımızı çözdükten sonra Ege Denizi’nin şen, ışıltılı, mavi sularına dümen tutmak üzere, beş yıl sürecek bir seyr-ü sefere koyulmuştuk. S/Y Storm Bird’ün kaptanı Ahmet N. Davran, bu uzun yolun öncesini ve seyrini anlattı.

Türkiye’de evdeki duvarda asılı olan büyük haritamızda izlemek istediğimiz rotanın detaylarını uzun uzun düşünüp konuştuktan sonra kararımızı verip harekete geçtiğimizde üniversiteden henüz emekli olmuştum. Ahmet ise yıllardır planladığı seyrin gerçekleşmesi için çoktan hazırdı. Uzun bir seyahate çıkabilmemiz için deneyimlerimiz birikmiş, hayatımızın zaman ve zemin açısından koşulları oluşmuştu artık. Çocukluğumdan itibaren değişik ülkelerde yaşamaya başlamış birisi olarak gezginlik, doğamın belirleyici bir yönü haline gelmişti. Denizlerin, deniz kültürünün akademik cazibesine kapılmam ve hayata da bir keşif seyahati gibi bakmam, uzun bir deniz seyahatine de hazır olmam demekti. Ahmet zaten denizde ve denizle birlikte büyümüş, uzun okyanus millerini çok uzun zamandır arkasında bırakmış birisiydi. 1522’de Rodos Fethi’nde Marmaris bölgesinden donanmaya katılan denizcilerden Davran Reis’in torunu olması, genetik olarak da hazır olduğunu gösteriyordu. Velhâsıl, ikimiz de denizi hissederek anlamaya çalışan, yaşama, düşünme ve dünyayı tanıma biçimi olarak denizden seyahatin estetiğine ve tadına varmış kişiliklere sahiptik. Ve zihnimizdeki mekânların coğrafî karşılıklarını bulmaya hazırdık. Vancouver Adası, Kanada’dan başlayan uzun yol seyrimiz boyunca izlediğimiz rotamızın durakları sırası ile şöyle oldu: Bellingham Bay, Washington, San Francisco, Kaliforniya (ABD); Hilo, Big Island, Lahaina, Maui, Manele Bay, Lanai, Kaunakakai, Molokai (Hawaii); Marshall Islands (Mikronezya); Kosrae, Pohnpei (Karolin Adaları); Palau, Davao, Mindanao (Filipinler); Kudat, Sabah (Borneo), Kota Kinabalu, Labuan, Langkawi (Malezya); Galle (Sri Lanka); Maldivler, Sokotra (Yemen); Eritre, Sudan, Mısır, Finike, Manal (Türkiye).  Vancouver Adası’ndan Manal, Karaburun Yarımadası’na yaptığımız bu seyrin ayaklarını 2017’den itibaren Yacht Türkiye dergisine büyük bir keyif alarak yazdım. Derginin “Uzak Rota” bölümüne yazdığım yazı dizisini derginin S/Y Storm Bird’ün kaptanı Ahmet N. Davran’a yönelttiği soruların yanıtlarıyla noktalıyoruz. Umuyorum okurlardan, amatör denizcilerden bize gelen soruları da cevaplamış oluyoruz.

KAPTAN ANLATIYOR…

S/Y Storm Bird’ü nereden aldınız?

Amerika kıtasının batı kıyısından, Vancouver, Kanada’dan aldık. Dünyanın her tarafında tekne yapılıyor, Türkiye dahil. Daha önce birçok farklı tekneyle uzun seyir yapma imkânım oldu. 13 yaşından beri tekne dergilerini takip eden birisi olarak, yelkenli tekne bilgimi de derinleştirmiştim. İlk olarak izleyeceğimiz rota, ikinci olarak da tekne modeli nedeniyle tekne arayışına Amerika’nın batı kıyısından başladım. Rotamız Kuzeybatı Pasifik Okyanusu rotası idi. Uzun yol için tasarlanmış, sağlam tekne pazarı ise Amerika’nın batı kıyısında daha genişti. Daha önceki uzun yol seyirlerimdeki tecrübelerim; havuzluğu korumasız, hava şartlarına, elementlerine açık tekne deneyimlerim beni içten ve kokpitten kullanımlı tekne arayışına itti. 40 feet civarı, kabinli teknelere yoğunlaştığım araştırmalarım sırasında karşımıza “Sceptre” modeli çıktı. Modele dair bilgi toplamaya başladığımda; Richmond, British Columbia, Kanada’da üretilen bu teknelerden sadece 53 adet 41 feet, 11 adet 43 feet üretildiğini ve ikinci el teknelerin de sadece ABD, Kanada ve Yeni Zelanda’da listelendiğini tekne komisyoncuları listesinde gördük.

Ve doğru tekneyi bulmak için yolculuk başladı…

Evet. Washington’da satılık olanı görmek üzere, dostlarımızın da bulunduğu Seattle’a gittim. Seattle’da içten kumandalı modeli ilk gördüğümde, uzun süre içinde yaşamak için yaşam alanını kısıtlayan dizaynı beni cezbetmedi. Sceptre teknelerinin tanıtım, bilgilendirme sayfalarında, içten kumandalı olanların “maskülen”, sadece havuzluktan kullanılan diğer modelinin ise “feminen” tekne diye nitelendirilmelerinin nedeni de böylece netleşmişti. Bu arada S/Y Storm Bird’ün Brentwood Bay, Kanada’da satılık Sceptre’ler listesinde olduğunu gördüm. Sceptre teknelerinin ahşap işlerini yapan bir çalışanının Storm Bird’ü kendisi için özel dizayn ettiğini öğrenince, tekneyi görmeye Kanada’ya geçtim. Storm Bird, üretilen 53 tekneden 9. gövde, 1984 model idi.

VE ARANAN YOL ARKADAŞI BULUNUYOR

Özellikleri de beklentinizi karşılıyordu herhalde…

Sceptre tekneleri sağlam, uzun yola elverişli, performans tekneleri olmaları sebebiyle, üretimleri başlar başlamaz Annapolis Yacht Show’da büyük ilgi toplamış, marka olarak Kuzeybatı Kanada ve ABD’de kısa zamanda öne çıkan tekneler olmuştu. Ancak işçilik ve kullanılan malzeme sebebiyle yüksek maliyetli oluşları, firmayı 2004’te yapımı durdurma noktasına getirmiş. Kanada’ya geçerek komisyoncu ile buluşup tekneyi görmeye gittik. İlk görüşte S/Y Storm Bird’ün bir uzun yol teknesinde aradığım bütün özellikleri kendisinde topladığını fark ettim. Beni cezbeden en önemli özellik ise her ne kadar bu seyahati iki kişi yapmayı planladıysak da mecburiyetler nedeniyle oluşabilecek bir durumda, ilerleyen yaşıma rağmen, tekneyi tek başıma yönetebileceğime ikna olmamdı. S/Y Storm Bird’ün yelken donanımı, motoru, havuzluğu gibi avantajlı nitelikleri de öne çıkıyordu. Yelken donanımında iki tane furling, yelken sarma düzeni, hem cenova, hem trinket olması ve ana yelkenin direğin arkasındaki yuvaya sarılabilen sistemi olması, donanımda tel değil ve sadece çelik kullanılmış olması donanım konusundaki artı özellikleri idi. Bunun yanı sıra teknenin 10 ton ağırlığında, salmasının da 4 ton kurşun olması önemliydi. Ayrıca dümen palasının gövdeye dümen topuğu (skeg) ile sağlam bir şekilde bağlanmış olması olumlu bir başka özellikti. İç dizaynında ise havuzluk ortada olmadığı için, salonun geniş olması, harita masasının gidiş istikametine bakması, sancak tarafında ve mutfağın hemen sağında yer alması, tek kabin tekne olması ve sadece bir adet tuvalet kapısının olması cezbediciydi. İki kişinin içinde rahatça yaşayıp, uzun seyir yapabilmesini sağlayacak bu özellikleri sebebiyle almaya karar verdik. Alışveriş işlemlerimizi halledip, S/Y Storm Bird’ün içine yerleştik ve planlarımızı yapmaya başladık.

KUZEY PASİFİK ROTASI

Tekneye ilave ettiğiniz donanım, parçalar oldu mu?

Aslında Storm Bird’ü kendisi ve eşi için özel olarak yapan ustanın amacı, yaptığı tekne ile Kanada’dan İrlanda’ya seyir yapmakmış. Ancak eşinin vazgeçmesi sebebiyle amacını gerçekleştirememiş. Tekneyi ondan alan ikinci sahibi ise tekne ile Vancouver’dan sadece Alaska’ya gitmiş ve iç denizlerde kullanmış. Yani bizden önce okyanus geçişi olmadığı için, uzun seyir için eklemelerimiz oldu. Zaman içerisinde ikinci hidrolik oto pilot, cankurtaran salı, uydu telefonu, ikinci GPS, harita programı, yedek kumaş densitesi yüksek ve açık deniz yelken kumaşlarından yapılma ana yelken, çalışan flok, trinket yelken, yeni bot, portatif jeneratör, 5 adet iskele ve 5 adet sancak vardavelalara olmak üzere, 20’şer litrelik 10 adet bidonun bağlanabileceği ahşap korkuluk ilave edildi.

Neden Kuzeybatı Pasifik rotasını tercih ettiniz?

Öncelikli sebep, benim daha önce üç kez değişik rotalardan Atlantik Okyanusu’nu, çok kez de Ege ve Akdeniz geçişleri yapmış olmamdı. Sıra Pasifik Okyanusu’na gelmişti. Pasifik Okyanusu’nda da klasik ve artık çok turistik hale gelmiş güney rotasını değil de, Hawaii Adaları üzerinden kuzey rotasını tecrübe etmek istedik. Birinci Atlantik Okyanusu geçişim, 2000 yılında Les Sables-D’Ollone çıkışlı, Tenerife üzerinden St. Martin varışlı, 40 feet Jeneau ile olmuştu. 2002-2004 arası, 350 Halberg Rassy ile Kuşadası’ndan başlayıp, Kızıldeniz üzerinden, Oman, Kenya, Mozambik, Madagaskar, Richards Bay, Port Elizabeth, Mossel Bay, Haut Bay, Cape Town-Güney Afrika’ya seyir yapmıştım. İkinci Atlantik Okyanusu geçişim ise, 2006’da Cape Town’dan St.Helena, Ascencion, Fernando de Noronha, Fortaleza-Brezilya, Ile du Salut, Trinidad’a yine 350 Halberg Rassy ile oldu. Üçüncü kez Atlantik Okyanusu’nu geçişim ise, 2007’de Trinidad, Tortola (British Virgin Islands), Bermuda, Azorlar, Crosshaven- İrlanda seyri idi. Aynı Halberg Rassy ile yaptığım seyir, toplamda 28.650 deniz mil oldu. Bu rotalar adavran.blogspot.com’dan izlenebilir.

TEK BAŞINA 5 BİN 500 DENİZ MİLİ

Kanada’dan Türkiye’ye olan seyrinizde yaşadığınız teknik sıkıntılar nelerdi?

Pasifik Okyanusu seyrinin sonuna doğru yaşanan motor sorunları nihayetinde Filipinler’de motor indirmeye kadar vardı. Filipinler ile Langkawi, Malezya arası yaşanan yağ soğutucusu problemlerinin nüksetmesi, halledilmesi derken motoru tanıma süreci tamamlanmış oldu. İki kere karaya oturmamıza rağmen S/Y Storm Bird’ün salmasının oranı ve dümen palasının dümen topuğu (skeg) ile bağlantılı olmasından dolayı bu sıkıntılar atlatıldı. Ayrıca bütün seyir boyunca üç liman/marinaya girişi; ilki San Francisco-Hawaii geçişinde Hilo, Hawaii’ye giriş, ikincisi Majuro atolü, Marshall Islands girişi, üçüncüsü ise Filipinler’de Samal Adası Davao Körfezi’nden marinaya giriş olmak üzere üç kez, motor arızası nedeniyle sadece yelkenle ama sıkıntısız yapabildik. Teknemiz bunlara rağmen başımıza çok büyük problemler açmadan, uzun yol seyrinde kendini ispat etti. Bu arada Burcu’nun annesinin rahatsızlığı sebebi ile Türkiye’den tekneye dönememesi sonucu Langkawi, Malezya’dan itibaren tek başıma seyir başladı. Tek başına seyir, tarz olarak, tüm sorumluk yüklenildiği için maksimum dikkat ve özen isteyen bir seyir biçimi. Hem teknenin, hem insanın kendi hayatının sonunu getirebilecek bir seyir olduğu için, hata yapma lüksü yok. Böyle bir seyirde dikkat edilmesi gereken noktalar, rotaları standard gemi yollarının dışında kalacak şekilde düzenlemek, AIS (Automatic Identification System, Otomatik gemi tanımlama sistemi) kullanmak, uyku, istirahat dilimlerinde teknenin rüzgâraltı alanının geniş ve emniyetli olduğundan emin olmak, en uzun uyku süresini bir saati geçmeyecek şekilde ayarlamak sayılabilir. S/Y Storm Bird’ün büyük avantajlarından biri yalnız seyirde, tüm yelken donanımının idaresinin, kontrolünün havuzlukta toplanması idi. Böylelikle Hint Okyanusu, Kızıldeniz, Doğu Akdeniz’de toplamı 5.500 deniz millik tek başına seyir yapıldı.

Bu beş yıllık maceranın anlatımını sonlandırırken uzun yol yapmak isteyenlere ne söylemek istersiniz?

S/Y Storm Bird ekibi olarak, teknemizin Kuzeybatı Amerika kıtası kıyılarından Ege Denizi’nin Manal Koyu’na dümen suyu döşeyen ve beş yıl süren seyrinde, tekneye gelen dostlarımız Al Menzl, Levent Aksın, Tolga Tellikurşun, Ali Uz’a teşekkür ederiz. Denizlerde, okyanuslarda uzun seyirlere çıkmak isteyenlere de şunları söylemek isteriz:

Denizlerin sizi mutlu etmesini bekliyor değil de, sizin denizde mutlu olacağınıza inanıyorsanız, hiç durmayın. Beş duyunuzu ve zihninizi sürekli ve hep yeniden terbiye etmek sizi yormayacaksa, hiç durmayın. Sade ve az olanla yetinebiliyorsanız, hiç durmayın. Ama okyanuslara, yeni ufuklara açılmak için gerekli olan cesaret de cüret çizgisini geçmemeli. Cesaretin korku ve sağlıksız bir hırs tarafından da tetiklenebildiğini bilerek; onu bilgi, akıl, mantık ile desteklemek gerek. Denizin bize “çanak tutan”, saygıdeğer koca bir çanak olduğunu unutmayalım. Pruvanız da, hayatınız da neta olsun, rüzgârınız kolayına olsun.

Not: Uzun yol niyeti olanlar adavran@ yahoo.com ile irtibata geçebilirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.