Mavi Yolculuk bir kültürdür ve kültür olarak kalmalıdır. Doğası, denizi bozulmuş, çirkin yapılarla dolu, her türlü keşmekeşin kol gezdiği kıyılarda Mavi Yolculuk olmaz.
Gidilmeyen Mavi Yolculuk Rotaları seyrimizin son ayağına, kahramanca savaşıp kentlerini Büyük İskender’e teslim etmeyen Leleglerin, Antik Çağ’ın Myndos diye bilinen kenti Gümüşlük’ten devam edelim. Buraya kadar gelmişken de, etraftaki ada ve adacıklara uğramadan geçmeyelim ki seyrimiz eksik kalmasın.
Gümüşlük Koyu’nun hemen ağzı denecek kadar günbatısında, eski adıyla “Kemine”, bugünün Çavuş Adası vardır. Çavuş Adası’nın batısında ise çıpra, sarpa ve benzeri Egeli balıklarımızın yumurta bırakmak için toplandıkları, Yunanistan’ın kendisine ait olduğunu zannettiği -değildir- Kardak Kayalıkları yer alır. Kardak Kayalıkları’nın günbatısında, bugün bile sadece birkaç Yunan askerinin ve çok sayıda keçinin yaşadığı, eski adıyla “Eldeş”, bugünün “Kalolimnos Adası” vardır. Kalolimnos’un Yunanistan’a ait olduğu savı da çok tartışmalıdır. Bu bölgedeki asıl büyük adalar grubu, Gümüşlük’ten yaklaşık iki buçuk mil lodos yönündeki, Çatal Ada diye bilinen “üç çatal” ada ve etrafına serpiştirilmiş çok sayıda küçük adacıktır. Hemen yazayım ki, Çatal Ada’nın keşişleme yönündeki sakin ve temiz denizi ile ünlü girinti, karayelin hâkim rüzgâr olarak estiği yaz aylarında, özellikle D-Marin Turgutreis’ten günübirlik gelen teknelerle doludur.
Çatal Ada’nın günbatısındaki, eski adı ile “Yumru”, bugün “Topan Ada”nın “kimseye”, en azından Bodrum Cup yarışlarına katıldığımız dönemlerde bize “bir yararı olmamış” aksine, her defasında başımıza dert olmuştur. Bütün Ege’de rüzgârdan durulmasa bile bu Topan Ada’nın etrafı öylesine sakin olabilir ki, oraya kadar fora yelken 7-8 knot hızla gelip, bir türlü adayı dönemediğimizi hatırlarım.
Çatal Ada’nın karayelinde Yassı Ada ile Pırasa Adası; lodosunda Sıçan Adası ve Yassı Ada; kıblesinde Küçük Tüllüce, Sarıot adaları ve Güvercin Kayalığı vardır. Durulacak yerler değildir. Devamı Nisan 2020 sayımızda…