1930’lu yılların J-Class tasarımını günümüz teknolojisi ve konforuyla buluşturan 27,40 metrelik Tempus Fugit, doğru rüzgârı bulduğunda 15 knot hıza ulaşarak “zaman uçup gidiyor” anlamına gelen Latince isminin hakkını da veriyor. Ağustos 2013’te suya inen yelkenli eylül ve ekim aylarında uluslararası yarışlara katılarak performansını da test etme olanağı buldu. Yerli bir üretim olan yatın tasarımı ise Rob Humphreys’e ait.
Yerli tersanelerimizden Antalyalı Arkın Pruva Yachts’ın retro tasarım çizgilerini en yeni teknolojilerle donatarak günümüze taşıdığı Tempus Class serisinin ilk yatı Ağustos 2013’te suyla buluştu. Firma sahibi Erbil Arkın’ın üniversiteden arkadaşı olan İngiliz tasarımcı Rob Humphreys’ten bir J-Class yelkenli tasarlamasını istediğinde ortaya çıkan yeni Tempus Fugit, hem konforlu bir gezgin hem de iyi bir performans sergileyecek kadar yarışçı… Ana hatları itibarıyla klasik çizgiler barındıran yelkenliden söz ederken Humphreys, “Tempus Fugit 1930’lu yılların J-Class geleneğinden esinleniyor. Benzer tarza sahip, ancak konforuyla çok daha yaşanabilir olmasına özen gösterildi. Ahşap teknelere dayanan Türk denizci geleneğini yansıtır nitelikte…” diyor.
Klasik ahşapla uyumlu tasarım
Firmanın hem yeni hem de ilk Tempus 90 modelinde tercih edilen vernikli ahşap hiç şüphesiz, teknenin ilk göze çarpan detaylarından… Güvertenin kendine özgü, sade bir tasarımı mevcut. Tamamı ahşaptan üretilen yatta akaju ağacı ağırlıklı olarak tercih edilmiş. Klasik ahşaba 34 metre uzunluğunda karbon direk yerleştirilmiş olması tezatlık yaratsa da aslında uyumlu bir görünüm de sergiliyor. Yatın bu karbon direği Hollandalı Hall Spars firmasının imzasını taşırken, yelkenler Doyle’a ait. Tersane, güverte üzerindeki tüm arma ekipmanları ve vinçlerde tercihini ise Harken’den yana kullanmış. Soğuk kalıplama (cold moulded) yöntemiyle üretilen tek direkli yelkenlinin arma planının da kolay sürüş, güvertede hareket kolaylığı dikkate alınarak tasarlandığı söyleniyor.
Klasik tasarım özelliklerine sahip olan Tempus Fugit’in kıç havuzluğu tek dümeni ve Raymarine marka navigasyon cihazlarının tercih edildiği kumanda mahalliyle yatın hareket alanı olurken, güvertenin orta kısmına yerleştirilen alan salona yakınlığıyla bir gezi teknesi konforunda düşünülmüş. Havuzluktaki yatay yüzeylerde ve güvertenin üst binasında tik ağacı, dikey olan yüzeylerde ise sapelli ağacı kullanılarak ahşap verniklenmiş. Bu nedenle yatın şık bir görünümü var. Orta kısımdaki ahşap masa, doğrudan salona geçişin mümkün olduğu havuzlukta yemek keyfini yaşatıyor. Ancak yarışa katılması düşünülen teknede bu masa isteğe göre kaldırılabilir de… Kıç havuzluktan ana kamaraya, orta kısımdan ana salon ve kuzineye geçilen yatın başüstü tarafındaki ahşap kayar kapakla da iki kamaralı mürettebat bölümüne ulaşılıyor. Devamı Şubat 2014 sayımızda.
www.arkinpruva.com