ZUHAL ATASOY Dünya turu yapan ilk Türk kadın denizci

“Artık daha fazla kadın denizde”

Zuhal Atasoy’u denizcilikle ilgili olsun olmasın tanımayan yoktur. Atasoy’lar 90’larda Uzaklar teknesiyle dünya turu yapan ilk Türk çift olarak pek çok insanın hayallerini süsleyen bir seyahati tamamlayarak gönüllerimizde yer etmişti. Uzaklar 1992-97 yılları arasında yaklaşık 40 bin deniz milini aşarak otuz ülkede ve dünya denizlerinde Türk bayrağını gönderinde dalgalandırırken; Zuhâl Atasoy da yelkenliyle dünyayı dolaşan ilk Türk kadını oldu. Pek çok kadına ilham kaynağı olan Zuhal Atasoy’u geçmiş yıllara geri götürdük, denizci yönünü yıllar içinde nasıl inşa ettiğini kendesinden dinledik.

Türkiye sizi 1992-97 arasında yaptığınız dünya turuyla tanıdı. Dünya turundan önce neler yapıyordunuz? Deniz ve yelkencilikle nasıl tanıştınız?

1988’de üniversiteden sınıf arkadaşım Osman Atasoy ile evlenerek İzmir’in 60 kilometre güneyinde Doğanbey Köyü mevkiinde bulunan aileye ait narenciye bahçesine yerleştik. Yelkenli bir tekne ile dünya seyahati yapmak Osman’ın çocukluk hayaliydi. Ben de bu hayale dâhil olunca evlilik ve hazırlık süreci geldi. Burada, bahçenin bakımıyla, seracılıkla ve Kangal köpeği yetiştirmekle uğraşarak dört yıl yaşadık. Bütün boş vakitlerimizi civardaki marinaları ziyaret ederek geçiriyorduk. Sığacık, Kuşadası, Çeşme… Buralarda kışlayan yabancı uzun yol teknelerindeki denizciler ile uzun sohbetler yapmak hayatımızın en hoş tarafıydı. Her ay Yelken Dünyası dergisini sabırsızlıkla bekler; mütevazı köy evimizin yanı başındaki ulu palamut ağacının gölgesinde veya kışın çıtır çıtır yanan sobamızın başında matbaadan yeni çıkmış derginin mis kokulu sayfaları arasında kaybolup derin hayallere dalardık. Malum internetten denizcilik sayfalarını gezinemediğimiz, denizcilik kitaplarına kolayca ulaşamadığımız yıllar…

1990’nın Ağustos ayında “Küçük Kız”ımızı Çeşme Altın Yunus marinada bulduk. Hayali teknemizin adını çok önceden “Uzaklar” olarak verdiğimiz için Küçük Kız ismini değiştirdik. İlk seyrimiz Çeşme’den Sığacık’a oldu. Bu, benim bir yelkenli teknedeki ilk seyrimdi. Bazı açıklamalar yaptıktan sonra Osman dümeni bana verdi ve kerteriz aldığımız burnu işaret ederek “viya böyle” dedi. Aldığım ilk denizcilik emri!.. Benim için hayat düsturudur aynı zamanda; yaşam yolunda gittiği zamanlarda kendi kendime mırıldanırım “Viya böyle Zuhâl!” Devamı Mart 2017 sayımızda…

DIA63

DIA22

1 comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.