Yatlarda çocukların mekânları

Süperyat ve megayatlarda yaşam denilince akla hep büyükler gelir. Büyüklerin mekânları, büyükler için tasarlanan oyuncaklar, yüksek lüks düzeyinde kocaman salonlar… Peki ya çocuklar? Denizde çocuk ile tatil yapmanın da ailece vakit geçirmenin de gitgide popüler olmaya başladığı zamanlardayız. Artık yatlar ev atmosferine dönüştüğü için ailenin tüm fertlerinin mekânlarını da düşünmemiz gerekiyor. 

Yat iç mekânlarında alanların dağılımı kullanıcı profiline göre düzenleniyor. Kullanıcının kişiliği, ailesi ve zevkleri yatın fonksiyonel alanlarını tamamlamamızda bizlere ipuçları veriyor. Kullanıcıların yaş aralıkları genelde yetişkin kişilerden oluşsa da aile olarak tatil yapmak isteyenlerin sayısı da az değil. 

HASSAS PLANLAMA

Çocuklar ve bebekler bakımları hijyenleri ve güvenlikleri gereği her zaman iç mekânların hassasiyet isteyen gruplarıdır. Süperyat ve megayat kullanıcılarının arasında sayabileceğimiz bu grubun mekânsal donatılarına girmeden önce daha genel anlamda planlamada ve yerleşimdeki yerlerinin özenle seçilmesi ve ulaşılabilir olması gerekir. Başka bir deyişle ebeveynler ya da bakıcı tarafından erişilebilir olduğu kadar, kendi başlarına onlar için tehlike yaratacak alanlardan uzakta tutulacak şekilde konumlanmaları gerekir. Tasarımdaki başarının ilk basamağı doğru planlamadan başlar. Ayrıca bebek ve çocukların gelişimleri açısından sağlıklı uyku almaları önemlidir. Dolayısıyla dışarıda büyüklerin eğlence ve benzeri gibi gürültülü aktivitelerinden uzakta olmaları iyidir; yatın gürültülü ve titreşim kaynağı yaratacak makine dairesi, jeneratör gibi alan ve donanımlarından da uzakta konumlandırılmaları gerekir. 

KONFORUN PÜF NOKTASI:

MUTLULUK

Çağımız çocuklarının maruz kaldığı en büyük riskleri olan dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ve tablet bağımlılığını mekân planlaması sayesinde uzaklaştırabiliriz. Mekânda mutlu olan her insan gibi mutlu çocuk da etrafına olumlu enerji yayacaktır. Yat iç mekânlarında konforun püf noktası, mutlu kullanıcılardır; mutluluk ve konfor birbirlerinden ayrılmaz bir bütündür. Planlama da doğru yerleşimden sonra bir sonraki aşama çocuk kabinlerinin iç mekânlarını tasarlamaktır. Çocuklar ve mekânlar deyince ilk akla gelen aktiviteler ve hareketli ortamlardır. İç mekân aktivite alanları artırılmalı, sadece uyku fonksiyonu değil, oyun, kitap okuma ve müzik alanları da yerleştirilmelidir. Yatakların konumu ve yerleşimleri tekne hareketlerine dost paralellikte olursa, salınımdan doğan rahatsızlık azalır. İç mekân konseptlerinde de genelde denizci temaları seçilse de günümüzde artık daha farklı ve yaratıcılık aranmaktadır. Çocuklar için sakinleştirici renk tonları tercih edilmeli, özellikle birden fazla doku kullanımına dikkat edilmelidir. Malzemenin kendisinden olan doku var ise farklı olarak daha fazla doku kullanımı hiperaktiviteyi ve deniz tutmasını tetikler.

YARATICILIĞIN KATKISI

Çocuk iç mekânlarının tasarımı, çocukların ihtiyaçlarına ve gelişim düzeylerine uygun olarak düşünülmelidir. Deniz kalabalık ve hareket algısını güçlendiren bir karaktere sahiptir. Bu da zaten hareketli olan çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yüzden sakinlik hissini artıran, aynı zamanda çocukları sıkmayacak yaratıcılıkta iç mekânlar tasarlanmalıdır. Çocukların sürekli çocuk kalmayacaklarını ve değişken ihtiyaçları da düşünüldüğünde esneklik de önemli bir kriterdir. Çok fonksiyonlu mobilyalarla oyundan çalışmaya dönüşebilen alanlar gibi tasarım kriterlerine başvurulabilir. Örneğin hem oyuncak hem kitaplık olabilen çok fonksiyonlu bir raf bu anlamda iyi bir iş görecektir. Ancak yatlarda çocuklara ait iç mekânlarda yine kilit nokta, psikolojik konfordur. Özetle; denizdeki çocuk mekânı kesinlikle karadakinden farklıdır ve farklı tasarlanmalıdır.☸

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.