M/Y Hunter’la Bodrum’da retro esintisi

Hollanda’da 1967’de üretilmiş Cammenga 61 North Sea Trawler, şimdilerde yeni sahibi Savaş Avcı’yla Bodrum’da yoğun bir hazırlık içinde. Avcı, 18 metrelik klasik teknesiyle Türkiye’den Norveç’e bir rota yapacak.

M/Y Hunter, önceki adıyla Sarah Jane 2, model adıyla Cammenga 61 North Sea Trawler, De Vries Lentsch’in Feadship tasarım ekibinin kaleminden çıkmış. 1967’de Hollanda’daki Cammenga tersanesinde geleneksel çelik konstrüksiyon olarak üretilmiş. Savaş Avcı’nın satın alması ise 2021 yılına denk düşüyor. Klasik trawler Hunter, ilk büyük refitini 2002’de metalden yeniden inşa edilerek görmüş. 18 metrelik tekne, Avcı’yla birlikte de bir refit geçirdi. Portofino Yatçılık iş birliğinde ve 700 bin Euro’luk bir yatırımla bugünkü haline dönüşen, bebek mavisi gövde rengi ve retro havasıyla gittiği her yerde bakışları üzerine çeken Bodrum’daki Hunter’ın hikâyesini Savaş Avcı’dan dinledik…

Tekne sahibi olmaya ilk nasıl karar verdiniz?

53 yaşındayım. Hayatımı daha minimal, ailemle izole şekilde yaşamayı seviyorum. Yıllarca kalabalık şehirlerde çalıştım. Uzun yıllar Hollanda’da yaşadım. Yılda en az 150 kez uçağa binip havada olmanın yorgunluğunu ancak denizde atabildiğimi fark edince tek isteğim tekne haline geldi. Hollanda’nın kanallarında 2010’da deneme yanılmalarım başladı ve en son kendimi bu klasikte buldum. Son beş yıldır Bodrum’da yaz kış denizde yaşıyoruz ayrıca.   

Neden şimdi bir klasik tercih ettiniz?

Bu benim beşinci teknem ve bu zamana kadar sahip olduklarım arasında en fazla ruh taşıyanı. Her şeyini ilmek ilmek işlediğim teknem bu.  Bir tekneyi hiç böyle mutlu hissedip sahiplenmemiştim. Klasik olması bende, benim için yapılmış duygusu uyandırıyor. 

İTALYAN MAXI DOLPHIN VESİLESİ

Nereden buldunuz bu tekneyi?

2019’da Portofino Yatçılık’la tanıştım, kullandığım tekneyi satmak istiyordum. Amerikalı bir müşteriye satıldı ve Türkiye’den gitti. Sonra Portofino’yla profesyonel arkadaşlığımız devam etti. Bir gün onlara klasik bir tekne aradığımı söyledim. Dünyanın birçok yerinde tekne baktık ama bulduklarımız içimize sinmiyordu. Değişik bir şey yaşandı o esnada. İtalya’nın nadide üreticilerinden biri Maxi Dolphin’in 51 modelini Boğaz’da kullanan Türk iş insanı, teknesini Portofino’nun satmasını istemiş. İsviçreli bir Maxi Dolphin 43 kullanıcısı da teknemi büyütür müyüm diye 51’e bakmaya gelmiş. Sonra adam karar vermekte ağır kalmış ve Portofino ilginç şekilde 51’i kendi tersanesine geri satmış. İşte o İsviçreli’den aldık Hunter’ı. 

İsviçre’de miydi tekne. Gidip gördünüz mü?

Sardinya Adası’ndaydı, SNA Tersanesi’nde. Teknenin fabrikadan ilk çıkış bilgilerine kadar paylaşılması güzeldi. İyi muhafaza edilmişti, refit bilgieri ve fotoğrafları da örtüşüyordu. 2020 Şubat-Mart gibi Portofino Yachting’den gittiler bakmaya. Lacivert gövdeli tekneyi karada tik bakımları yapılırken görüp vuruldular. Ben gitmedim; pandemide riske girmedim ama satış işlemlerinin ilk adımına hemen başlandı. 

Uzun bir bakım süreci var mı sonrasında?

Deniz yoluyla üç dört günlük bir seyirle Gökova Ören Marina’ya geldi tekne. ATM Tersanesi’ne alındı. Bir yıl tersanede teknik, güvenlik ve rahat yaşam alanları oluşturma amaçlı bakımlar yapıldı. Portofino yine gözlemci ve yol gösterici olarak devreye girdi.  Sabırsızlıkla bitmesini beklediğim her gün yeni bir şey çıktı aslında ama ben her gün daha çok bağlandım tekneme. Teknikte çalıştığımız insanlar bana her yerde destekçi. Ben de onları yormamak adına hiç eksik kalmayana dek Ege sularında seyirleri tercih ediyorum. 

“TÜRKİYE’DEN NORVEÇ’E GİDECEĞİZ”

Önce Akdeniz sonra da dünya turu planınız var. Nasıl hazırlanıyorsunuz?

Sadece teknedeki eksikler değil elbette, aile bireylerinin bilgi eksiklerini de tamamlıyoruz. Eşim ve ben profesyonel kaptanlık belgelerimizi aldık ve en az bizim kadar deniz tutkunu çocuklarımızın da Amatör Denizci Belgesi almalarını istedik. Kriz yönetimi için herkesin bilgili olması gerekiyor, her konuda iş bölümü yapabilmeliyiz. En ufak bilgisizlik ve tabii panik, büyük sorunlara yol açabilir. Panik olmamak için de bilgi şart. Elektrik vs. sorununu belli eder zaten ama insan için önlem almalıyız. 

Planladığınız rota nedir?

Marinalardan uzak, tamamen kendi kendine yetebilen bir tekne yapmaya çalıştık. Türkiye’den Norveç’e uzanan bir rotamız var. Her güzel denize girmeyi, her adaya ayak basmayı planlıyoruz. 

Son olarak önceki uzak seyir deneyimlerinizi de merak ediyoruz.

İtalya’nın kuzeyinden başlayarak Ege ve Akdeniz sularında birçok seyir yaptık. Bugüne dek 6 bin deniz mili yol yapmışızdır. Fiber ve narin teknelerle çok fırtınaya girilmez aslında. Biz bir İtalya seferimizde hesapta olmayan bir fırtınaya yakalanmıştık fiber teknemizle; pes etmedik, durmadık ama yıprandık. Seyirlerde sadece eşim ve ben her türlü sorunun üstesinden gelebiliyoruz. Biz yatçı olarak başladığımız yola denizci olarak devam ediyoruz. Sahip olunması gereken kaç mürettebat varsa biz eşimle ikimiz o kadar ederiz.☸

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.