NENE HATUN İskenderun’da

Adını Millî Mücadele kahramanı Nene Hatun’dan alan ilk ve en büyük acil müdahale ve yangın söndürme gemimiz Nene Hatun, 7 Şubat’ta İstanbul’dan yola çıktı ve 10 Şubat’ta sabaha karşı İskenderun’a yanaştı.

Hazırlayan Ayça Güçlüten, Fotoğraf Anadolu Ajansı

87,80 metre boyundaki Nene Hatun, 7 Şubat’ta İstanbul’dan yola çıktı, Çanakkale’ye malzeme ikmali için uğradı ve 10 Şubat tarihinde sabaha karşı İskenderun’a vardı. 20 yatak kapasiteli küçük bir hastanesi de olan, her türlü hava koşulunda görev yapmak için gereken donanıma sahip Nene Hatun, bölgeye gönderilen yardım filosunun en etkili gemilerinden biri oldu. 

21 Kasım 2014 tarihinde suya indirilen Nene Hatun gemisi Türkiye’nin en büyük, en kapsamlı acil kurtarma ve itfaiye gemisi ve aynı zamanda ilki olarak hizmet veriyor. Gemi, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün sahibi olduğu ve işlettiği Yalova’da inşa edildi ve 2015 yılında göreve başladı. Nene Hatun’un içinde olası bir kurtarma sonrası acil sağlık hizmeti için 20 yataklı hastane ve saatte 9 bin 600 metreküp su basabilen yatay 150 metre, dikey 70 metre su püskürtebilen yangın söndürme sistemi bulunuyor. Bir adet heliport ruhsatlı gemide, 11 ton ağırlığa kadar helikopterin iniş yapabileceği bir helikopter pisti de yer alıyor. Bordalarında bulunan kollar sayesinde deniz kirliliğine müdahale yeteneği ve 1000 metreküp kadar atık taşıma kapasitesine sahip olan gemide, kirlilik ölçüm laboratuvarı ve 25 ton kapasiteli güverte kreyni mevcut.

EN BÜYÜK AÇIK DENİZ ACİL MÜDAHALE GEMİMİZ

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Nene Hatun’un bölgeye gönderilme zamanlamasıyla ilgili değerlendirmede bulundu ve şöyle eleştiriler getirdi: 

“Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne, dolayısıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı bulunan Nene Hatun gemimiz 2015 yılında hizmete başlayan, Türkiye’nin en büyük açık deniz acil müdahale kurtarma ve yangın söndürme gemisidir. Geminin bağlama limanı olarak İstanbul Boğazı, Kuruçeşme’de bulunması gerekir. Zira boğazlardaki büyük deniz kazalarına ve yangınlara müdahale edebilecek yeteneği koruması açısından bu önemlidir. Öte yandan, bu geminin İstanbul gibi büyük deprem riskine sahip bir şehirde bulunması da çok değerlidir. Ancak sadece İstanbul bölgesinde değil, Türkiye’nin her bölgesinde depremde çıkacak liman yangınları başta olmak üzere acil müdahaleler için bu geminin çok yüksek hazırlık durumunda tutulması gerekir. Maalesef Büyük Anadolu Depremi’nde bu hazırlık derecesinin sağlanması mümkün olmadı. Nene Hatun depremden neredeyse 96 saat sonra İskenderun’a varabildi, İskenderun’da üç gün süren liman yangınının söndürülmesine başından itibaren katkı sağlayamadı. Bu kapsamda bir kez daha görüldü ki, Türkiye’nin denizde kamuya ait bütün olanaklarının acil müdahale planlarının hazır olması ve bu müdahale planlarının depremin ilk saatlerinden itibaren yürürlüğe konması gerekir. Daha da ötesinde, kamunun bütün gemilerinin doğal afetlere hazırlık tatbikatlarını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaşa hazırlık tatbikatı ciddiyetinde ve sıklığında yapması gerekirken, bu tatbikatlar göstermelik ve çok düşük periyotlarla icra edilmiş, 1999 Marmara Depremi’ne rağmen hiçbir ders çıkarılamamıştır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.