CENTİLMENLER Kostak ile seyirde…

Erkek erkeğe dar bir alanda yaşayıp da eğlenmeyeli çok olmuştu, hem de sorunsuz. Eskiden gelen dostluğun ve birbirini bilmenin avantajları üstüne bir de deniz tutan ya da kaprisli kimse olmayınca, fırsat buldukça organize olup üç, beş ve on günlük seyirler yaptık. Ekipte iki ünlü fotoğrafçı (Sebati Karakurt ve Mustafa Seven) olunca görsel kayıt sorunumuz da kalmadı.

İlk seyrimiz Gökova’ya idi. Sebati (Karakurt), İhsan (Yılmaz), Tolga (Yeniyurt) ve Mustafa’dan (Seven) oluşan mürettebatla o koy senin bu koy benim dolaştık. Kimi zaman geyiğin, kimi zaman da içkinin dibine vurduk. Kahkaha hiç eksik olmadı. Zaten bu ilk seyirde anlaşıldı ki, fırsat buldukça denize kaçmak lazım. Daha o sırada gelecek seyir planları yapılmaya başlandı. Papuç, Okluk, İngiliz Limanı, Yedi Adalar, Çökertme duraklarımız oldu.

İkinci seyirde ekibin büyük bölümü profesyonel işlerinin başındaydı ki, gelemediler. Attila (Gedikoğlu) ve Tolga ile üç günlüğüne kaçıp Gyali, Nisiros, Knidos yaptık. Asıl son seyrimiz herkes için yeterince uzun ve doyurucu oldu. Herkes yıllık iznini ya da iş planını ona göre yaptı ve Bodrum Marina’dan palamarı çözüp çıkış işlemlerini yaptıktan sonra Kos’a geçtik. Depremin vurduğu Kos’ta bağlama yerleri bile değişmiş. Limana girip sancak tarafına kıçtankara olduktan sonra giriş işlemleri için pasaport polisine yollandık. Uzun pasaport kuyruğunu görünce beklemek için Niko’nun yerine (Nick The Fisherman) yollandık. Uzodan ilk yudumları alınca keyfimiz katmerlendi tabii.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.