Sicilya’da insanı kendine bağlayan bir şey var. İnsan burada kalmak, durmak, bir süre yaşamak istiyor. Birkaç kez gelmişliğim var, hep aynı hissettim. İnsanları ayrı, mutfağı ayrı, kültürleri ayrı, şehirleri ayrı güzel. Her şey sahici. İsmihan da aynı şeyleri hissediyor, arkadaşlarımdan da benzerlerini duydum.
Scoglitti’yi hemen sevdik, o da bize dudak bükmedi. Hemen arkamızda balıkçı barınağı, içinde de avlanan deniz ürünlerinin satıldığı küçük bir balık hali var. Tekneler yanaşmaya başlar başlamaz ortalık hareketleniyor. Alıcılarla satıcıların pazarlığı başlıyor. En az dört tane çok iyi deniz ürünleri restoranı var. Her şey o kadar taze ki, çoğu çiğ servis ediliyor.
Fırsat buldukça adada seyahat ediyor, her yeri ayrı seviyoruz. Palermo’nun, Katanya’nın ara sokaklarına dalıp lezzet avına çıkıyoruz. Hâlâ kimliğini koruyan, Avrupaileşmemiş pazar yerlerinde kendimizden geçiyoruz. Sokakların pisliği bile batmıyor.
İtalyanca öğrenmek istiyoruz. Sırf bu insanlarla kendi dillerinde anlaşabilmek için. İlk fırsattaki hedeflerimizden biri de bu. Hem de burada daha uzun kalmanın vesilesi olur. Devamı Ağustos 2015 sayımızda…
Palermo Marina
Gördüğüm en pis denize sahip marinalardan. Ama şehrin içinde. Palermo’da bir süre yaşamak için katlanılır. Her yer yürüme mesafesinde. Güvenlik kapıları, elektriği, suyu var. Tabii yer bulunabilirse. Hesaplı da sayılmaz.