Sena Hisarlıoğlu

VİRA KÜREK Bu kulübün kapısı herkese açık. Türkiye’de performans ve rekreasyon amaçlı kürek etkinlikleri düzenleyen Vira Kürek, İstanbul merkezli bir kulüp. Haliç’te tarihi bir rıhtıma kurulan Vira Kürek’te deneyimli uzmanlar tarafından eğitimler de veriliyor. 

Röportaj PELİN ÖZCANLI, Fotoğraflar  SENA HİSARLIOĞLU ARŞİVİ

Dünyanın en eski sporlarından biri olan kürek sporunun ülkemizde beş asırlık bir tarihi var. Düzenledikleri etkinliklerle küreğe ve SUP’a (Stand Up Paddle) ilgiyi artıran Vira Kürek’in iki ortağından biri Sena Hisarlıoğlu. Kendisiyle Haliç’te herkesin gidebileceği özel bir kulüp havasındaki yerlerinde bugüne dek hayata geçirdiklerini ve planlarını konuşmak üzere buluştuk. Hisarlıoğlu, küreğe geç başlayıp kulüp yöneticiliğine soyunmuş bir isim. Geçmişinde organizasyon ve ajans işleriyle profesyonel olarak uğraşmasının avantajlarını da işine yansıtıyor. Bireysel ve kurumsal etkinlikleriyle her yıl biraz daha tanınan Vira Kürek’in ortağı, aynı zamanda yöneticisi olan Sena Hisarlıoğlu’nun hikâyesini kulübün sevilen etkinliklerinden biri olan “Dolunayda Kürek” te dinledik. 

BİR HAYALİN GERÇEK OLMASI

Sizi ve denizle ilişkinizi daha yakından tanıyalım. 

Akdeniz Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. On beş yaşıma kadar ailemin işlerinden dolayı Ankara, Gaziantep ve Denizli’de, denizin olmadığı şehirlerde yaşadım. Sonrasında Antalya’ya taşınınca deniz hayalim gerçek oldu. Yüzücülük, voleybol ve dans geçmişim var. Ardından da kürek sporuyla tanıştım.

Küreğe dek neler yaptınız?

Aslında okul bitince sporun yanı sıra tam bir organizasyon ve ajans insanı oldum. İstanbul’a geldiğimde şehrin denizle bağlantısının yakın ve bir o kadar da uzak havası beni hayal kırıklığına uğratmıştı. O dönemin organizasyonla ilgili tanınmış bir ajansında işe başladım. Eş zamanlı yüzmeyi de ertelememeye çalışıyordum. Birçok etkinlikte koordinatörlük yaptım. 2014 yılında Yalçın Özcan’ın kurucusu olduğu etkinlik ajansında etkinlik sorumlusu olarak birçok markanın spor etkinliklerini gerçekleştiriyorduk. Ajansın yanı sıra bir de kürek kulübü vardı. O dönem onun sayesinde bu spora başladım.

MADALYALI KULÜP YÖNETİCİSİ

Peki kürek sporunu meslek edinme kısmı nasıl gelişti?

İlk etapta antrenörlük eğitimi aldım. Bu konuda mütevazı olamayacağım, çok hızlı öğrendim. Sonrasında verdiğim eğitimler de öğrenme şeklimi aktarmada önemli bir faktör oldu. Kürek kulübünün içinde etkinlikleri organize ederken aynı zamanda antrenörlüğe hak kazandıktan sonra eğitmen oldum. Özellikle belirtmek isterim ki, benim başladığım dönemlerde ne yazık ki kadın antrenör yoktu. Kadınlara bu sporu duyurmak ve sevdirmek benim için bir amaç halini aldı.

Ve sanırım Vira Kürek’i kurmaya geldi sıra…

Evet. Vira, 2005’te kurulan bir yelken okulu biliyorsunuz. Sahibi Efe Özbil 2015’te, Yalçın Özcan’la bir araya geldi ve böylece Vira Yelken’e benim de ortağı olduğum Vira Kürek bölümü eklendi. Vira Kürek doğumundan itibaren büyüttüğüm bir çocuk benim. Her aşamasını yaşadım. İki tekne ve iki antrenörle başlayan yolculuğumuz bugün 25 tekne, 10 antrenör ve iki ofis sorumlusuyla devam ediyor. Ben de amatör olarak başladığım kürekte sporcu, antrenör ve kulüp yöneticisi oldum. 2018, 2019 ve 2020’de Deniz Küreği Büyükler ve Master kategorilerinde birincilik madalyaları kazandım. 

Avrupa’daki yelken okullarını andırıyor santralİstanbul’daki Vira.

Yelken ve kürek, özel birer kültür. Biz Vira’da bu iki dalın müthiş sinerjisini görüyoruz. Yelkenin karizmatik duruşu, küreğin topluluk yaratma becerisi, ikisinin de takım sporları olabilmesinin artılarını yaşıyoruz. Ofisimiz, soyunma odalarımız, dersliklerimiz, antrenman öncesi sonrası kahve içilebilecek, bir şeyler atıştırılabilecek kafemiz var aynı yerde. Yazın sandalye ve matlarınızı kapıp yayılabileceğiniz çim alanımız, hatta otoparkımızla şehrin ortasında nadir bir fırsat sunuyoruz.

 “YAPABİLİR MİYİM DİYE KORKMASIN KİMSE”

Haliç’in kürek için artıları neler?

12 ay boyunca rahatlıkla kürek çekilebiliyor burada. En sert hava koşullarında bile antrenmanlara yüzde 90 devam edebiliyoruz. Üstelik tarihi bir his de veriyor. Asırlardır denizcilik merkezi olmuş Haliç’te harika gün doğumları ve batımları deneyimlenebiliyor. Zaten o yüzden dolunay akşamlarında kürek çekme konseptini başlattık.

Size kimler gelebilir?

Herhangi bir sağlık engeli olmayan 12 yaşının üstündeki herkes. Kürek bilmenize gerek yok, biz zaten en çok bu sebeple buradayız. Yapabilir miyim diye korkmasın kimse. Zaten denemelerimizle bu merakı gidermenizi sağlıyoruz.

Kulüp hafta boyu hangi günlerde hizmet veriyor?

Pazartesi hariç hafta içi her gün sabah 07.00’den akşam 21.00’e, yaz sezonunda ise sabah 06.00’dan akşam 22.00’ye kadar açığız. Hafta sonları sabah 07.00, akşamüzeri 17.00. Sabah çok erken, işe gitmeden gelenler de var. Aslında Türkiye’de hiçbir kulüp böyle uzun saatler açık kalmıyor.

ÜNLÜLERİN DE RADARINDA

En çok merak edilen kısımlara gelelim. Kürekte kol mu bacak mı daha fazla çalışıyor?

Bilinenin aksine, kolların güçlü olması gereken ya da en çok kolların çalıştığı bir spor değil. En çok bacak kaslarının çalıştığı ve bunu omuz, sırt, karın ve kol kaslarının takip ettiği bir spor. Özetle kürek, bacaklarla iterek tekneyi ilerlettiğimiz bir spor. Hobi amaçlı yapılabileceği gibi, kilo vermek veya vücut postürünü düzeltmek ya da fizik tedavi amaçlı da yapılabilir.

Ne kadar güçlü olmak gerek?

Kürek sporunun temel özelliği, gücünü teknikten alması. Tekniği öğrenip sonra gerektiği yerde kuvvet vererek hızlı gidebilirsiniz. Yani çok güçlü olmanıza gerek yok. Kadınlar başta biraz çekinebiliyor, benim kollarım güçsüz diye. Antrenörünüzün kontrolünde tekniği düzgünce öğrendiğinizde sorun kalmayacaktır.

Başladığınız günden bu yana küreğe olan ilgi ne kadar değişti, gelişti?

Bundan on sene öncesinde yaptığım işi sorduklarında anlatmam güç oluyordu. Hatta meslek olarak anlamlandıramıyorlardı. Bu sporu birinin deneyimlemesi o zamanlara göre kolay bir alan değildi. Zamanla beraber şehir içi kulüplerin çoğalması ve özellikle su sporlarının yelken, rüzgâr sörfü dışında alternatif olarak hem de suya girmeden gerçekleşmesi ilgi çekti. Bizim kulübümüzün bu anlamda bir misyonu da var. Kulaktan kulağa yayılmasından, sosyal medyada paylaşımlarına kadar dijital dünyanın akışına da değişimle beraber fazlaca yer edindi. Birçok ünlü isim de kulübümüzde kürek eğitimi ve deneyimine geldi. Demet Şener, Eda Taşpınar, Barış Arduç, Pamela, Kalben, Yasemin Şefik, Ekin Koç, Ayşe Özyılmazel, Ekin Türkmen, Yasemin Yürük, Mustafa Sandal, Engin Öztürk bunlardan bazıları…

BİREYLERE EĞİTİMLER, ŞİRKETLERE ŞENLİKLER

Etkinliklerinizi de dinleyelim mi?

Asıl işimiz organizasyon. Kürek ise tutkumuz. Erişebildiğimiz kitleleri ayrı ayrı ele alıyoruz. Bireysel gelenlerle etkileşimi artırmak için yaptıklarımızdan bazıları; yoga ve pilates eğitimleri, şehir dışında kürek, pizza yapma workshop’ı ve diyestisyen desteği. 12-17 yaş aralığındaki gençlere yarış deneyimi sağlıyoruz, onları kamplara götürüyoruz, profesyonelleşmek isteyenleri o yola sokuyoruz. Bir diğer hizmetimiz ise lise ve üniversitelere kürek kulüpleri kuruyoruz. 2015’ten beri olmazsa olmazımız şirketler tabii.

Koç Spor Topluluğu’nun Geleneksel Spor Şenlikleri başlangıcımızdı. Sonra şirketlerin kendi içlerinde yarıştığı etkinliklerimiz her sene büyüdü. Geçen yıl Bosphorus Cup kapsamında 12 şirketle gerçekleştirdiğimiz Corporate Rowing Challenge ise şirketler arası olan ilk festival tadındaki etkinliğimizdi. Bu yıl ekimde ikincisini düzenleyeceğiz.

Yurt dışı kürek deneyimlerinizden de örnekler verir misiniz?

Budapeşte, Almanya, İspanya ve özellikle Bled’in doğasında yarışmak unutulmaz bir deneyimdi. Etrafıma bakmaktan kürek çekememiştim, sanki rüyalar âlemiydi. En güzeli de ne biliyor musunuz, bunları yaşamak için illa profesyonel kürekçi olmanız şart değil. Kürek sporuna adım atın yeter. Bir de bir Portekiz Porto da anım var. Sahilde yürüyüş yaparken bir kürek teknesi gördüm. Gittikleri yere doğru takip ettim ve karşıma bir kulüp çıktı. Bir antrenöre tanıttım kendimi. Daha merhaba dememle, ortak dilimiz kürek sayesinde bir anda aralarına girdim, birlikte antrenman yaptık. Güzel arkadaşlıklar da kazandırıyor bu ortak dil.

Artık SUP’a da ağırlık veriyorsunuz…

Beş sene önce yatırımlarını yaptığımız SUP ile ilgili çok güzel projelerimiz var. Turlardan yarışlara ve hatta kulüplere giden, gidecek olan bir yoldayız. Antalya Beach Park’ta 2018’de kurulan ilk kulübümüz 2023 SUP Point olarak sezonunu açtı mesela. Yıllardır gerçekleştirdiğim artık kalıplaşmış kürek tatil etkinliklerini, Kürek ve SUP branşlarını Row & Travel konsepti altında topladım. Geçtiğimiz ay Göcek ve Antalya’da dört farklı zamanda bu etkinlikleri gerçekleştirdik. Şimdi tüm sezon boyunca devam ediyoruz. @rowandtravel Instagram hesabından da takip edebilirsiniz. 

Küreğin patlamasının miladı ne sizce?

İki faktör var. Birincisi, deniz küreğinin Uluslararası Kürek Federasyonu FISA tarafından yarışma programına alınması. İkincisi ise pandemi, yani 2020 Haziran dönemi. İnsanların açık hava sporlarına ilgisi arttı. Küreğin pandemideki avantajı ise teknede otururken bile insanların arasında bir metre mesafe olmasıydı. Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor, temas yok. Şu an İstanbul’da 25-30 civarında kulüp var. Biz başta yurt dışındaki gibi insanların evlerine yakın kulüplere gidip kürek çekebilmelerini hayal ediyorduk, artık oldu gibi bir noktadayız. Kürek sporunun yayılmasına etkinliklerimizle ciddi katkı sağladığımızı düşünüyorum.☸

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.