Kurumsal filonun yeni takımı Four PoInts by Sheraton 

ER Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat ve Gemini Sailing’in projelendirmesiyle bu yıl kurulan Four Points by Sheraton Yelken Takımı, “mutlu çalışan mutlu müşteri” mottosunu harekete geçiriyor. Röportaj PELİN ÖZCANLI Fotoğraflar ABDULLAH ABUKAN

Four Points by Sheraton markasının franchise hakkına sahip ER Yatırım ve Turizm’in Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat’la bir araya geldik. Sene başında Kalamış’taki Gemini Sailing bünyesinde kurulan Four Points by Sheraton Yelken Takımı’nın hikâyesini Çelikkanat’tan dinledik.  

PANDEMİDE BAŞLAYAN YELKEN SEVDASI

Deniz ve tekne sevginiz nereden geliyor?

80’lerde başlayan yazlık konutu furyasında biz de ailece yerimizi almıştık. O zamanlar okulların kapanmasıyla gidip üç ay kaldığımız yazlığımızdı benim denizle tanışmama vesile olan. Uzun uzun yüzer, balık tutar, zıpkınla dalar, rüzgâr sörfü yapardım… Hatta ergenlik yıllarımda ufak bir teknem de oldu; 9.9 moturu vardı, çok havalı bir dönem geçirdim..

Gemini Sailing’le nasıl tanıştınız? 

Aslında çocukluğumdan gelen deniz ve tekne sevgim için hep bir arayış içindeydim. Pandemideki yaşadıklarımızı sorgulama ve kendimizle daha çok vakit geçirme süreci, birçok kişi gibi bana da heyecan duyduğum şeyleri hatırlattı. Daha kaliteli zaman geçirmek için zevklerimi hayata geçirmem gerektiğini düşündürdü. Eşimle beraber hem iş stresinden kurtulmak hem de birlikte koordinasyon içinde olabileceğimiz bir faaliyet istedik. Yelkenin bize iyi geleceğine karar verdik. Gemini’yle de kararımızın ardından giriştiğimiz arayış esnasında karşılaştık. Kurumsal firma yöneticilerine ders verdiklerini duyunca güven hissettik ve ders almaya başladık. 

“ÇALIŞANLARIMIZA DENİZİN HUZURUNU HİSSETTİRMEK İSTEDİK”

Şirket takımı kurma fikri nasıl doğdu?

Eşimle ders alırken senkronize hareket etmeyi, sorumlulukları doğru tanzim etmeyi, ekip ruhunu birebir deneyimledik. Sonra bunların otel grubumuz için de faydalı olacağına kanaat getirdim. Otel yatırımcılığı ve işletmeciliği, aslında her departmanın uyum içinde olması gereken, birinin aksaması halinde tüm hizmetin sekteye uğrayabileceği bir iş alanı. Aynı yelkendeki gibi yani. Yelkende de birinin hatasını ekiptekiler birlikte telafi eder veya başarıyı herkesin eş zamanlı uyum içinde alacağı kararlarla yakalar. Bir de bizim işimiz insanla. Verdiği paranın karşılığını fazlasıyla talep eden zor bir misafir kitlesinin tatmin edilmeye çalışılması, hizmet sektöründe çalışanlarda ciddi stres yaratıyor. Denizin bu konuda önemli bir antidepresan olarak da işe yarayacağına inandım.

Çalışanları yelken sporuna yönlendirmek bir yönetici olarak size ne ifade ediyor?

Turizm sektörü ve çalışanları özellikle pandemi döneminde zor zamanlar yaşadı. İşlerini, sağlıklarını, yakınlarını kaybedenler oldu. Böyle sıkıntılı bir dönemin ardından belki umutsuzluğa kapılmış, heveslerini kaybetmiş çalışanlarımıza kaliteli sosyalleşebilecekleri bir ortam yaratmak, denizin huzurunu hissettirmek istedik. Yüzlerindeki o dinginlik ifadesini görmek, bize ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösteriyor. Ben de belki de yelken sporu hiç aklına gelmeyecek kişiler memnuniyetlerini dile getirdiklerinde doğru bir şey yapmanın hazzını çokça hissettim. İnsan keyif duyduğu şeyi yapınca, özel hayatında da iş hayatında da daha pozitif ve motive oluyor. Bizim mesleğimizde en önemli şey yüzde kocaman bir gülümseme. Mutlu çalışanlar ancak mutlu misafirler yaratabilirler.

Siz şirket takımıyla denizle çıkıyor musunuz?

Denize çıkışlarımız dönüşümlü. İşlerine göre, arkadaşlardan kimin müsait olduğu son dakika belirleniyor. Bu imkândan mümkün olan en çok kişinin faydalanmasını arzu ediyorum. Planlama esnasında ben de ideal kişi sayısına göre eşlik etmeye çalışıyorum. Arkadaşlarımızın neredeyse tamamı ilk defa bir yelkenli tekneye bindi ve eğitim aldı. Bu yüzden henüz yarışlara da biz katılmadık. Gemini Yelken ve Berk Gürpınar Hoca, bizi temsilen daha profesyonel isimlerle katıldı. Ben de ilk fırsatta işlerimi ayarladığımda yarışlarda hocamızın uygun bulacağı pozisyonda yer almak ve o heyecanı tatmak istiyorum. 

TEKNE ALIRKEN BUNLARA DİKKAT!

Bu arada bireysel tekneniz neredeyse bir motoryat olacakmış…

2021 model Benettau Oceanis 46.1’imiz var. Başta Jeanneau NC 37 bir motoryat almak istiyordum, hatta kaporasını da vermek üzereydim. Ama hiç unutmuyorum, Trio Deniz’de bir satış temsilcisi arkadaşla iki saate yakın sohbet ettik ve hayatımdan yola çıkarak aslında neye ihtiyacım olduğuna, neyin beni ve ailemi mutlu edeceğine o kadar güzel yönlendirdi ki. Böylelikle bir yelkenlinin uygunluğuna karar verdik. Eşimle ikimizin kolayca yelken yapabilmesi ve acemilik hatalarını en aza indirmemiz adına kendinden tramolalı flok, direk içi sarma ana yelken ve elektrikli vinçlerin hayatımızı kolaylaştıracağını öğrendik. Elbette her acemi yelkenli tekne kullanıcısının korkulu rüyası yanaşma ve ayrılmalar için de bow thruster olmalıydı. Beneteau 46 bize çok uydu. 

İlerisi için nasıl bir tekne düşlüyorsunuz?

Aslında benden çok eşimin hayali, tabii onun hayali ister istemez benim de hayalim haline geliyor. En az 46 feet bir katamarana geçebiliriz ileride. Kısmet olursa çocuklarımızı belirli bir seviyeye getirdikten sonra en az altı ay deniz üstünde kalabileceğimiz, daha düz bir yaşam alanına sahip bir katamaran hayallerimizi süslüyor.☸

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.