Balıklar, balıkçılar ve diğerleri – 1

Hamsi bekleneni vermemiş! Fiyatı da 25 TL’ye kadar çıkmış. Palamut bu yıl bol olmuş. Fiyatı? Düşmemiş tabii. Hatta artmış. Torik varla yok arası. İstavrit bile az. Millet, kırlangıç deyince kuş anlıyor. Istakoz gören neredeyse karakola koşacak. Beykoz’daki orkinos dalyanı orkinos görmeyeli herhalde çok yıllar var. Kalkan mı? Antik Çağ savaş gereci, değil mi? Peki neden?

Bugünlerde basında çıkan balık haberlerine baktıkça, geçmiş ama öyle çok da geçmiş olmayan yılları anımsıyorum. Lüfer, kofana Boğaziçi, İstanbul balığı zannedilir. Değildir. Lüferin, kofananın babası Ege Denizi’nde tutulur. Veya tutulurdu.

1950 hatta 60’lı yıllarda, Narlıdere-Hayıtkısığı’ndaki mütevazı baba evimizin önünden lüfere olta atardık. Babamın, Emniyet Müdürü olduğu günden beri yanından ayırmadığı Polis Hüsnü amca, balığa çıktığımızda bize isparoz sipariş ederdi. Orta boy, yaklaşık 10-12 cm’lik isparozun pullarını temizler, kafasını, iç organlarını atar, karnından sırtına doğru ikiye yarar, kılçığını çıkarır, koca iğneye geçirir, iğnenin etrafına, derisi içe, kuyruğu misinaya gelecek biçimde sarar ve pamuk ipliği ile bağlardı. Buna “Fete” veya “Lokum” denirdi. Neden “Fete” denirdi hiç sormadım ve şimdi pişmanım. Bizim ikinci görevimiz de o zaman başlardı. Artık kıyının hangi çocuğunu yakalarsa, Feteyi eline tutuşturur -bazen iğne önemli bir organımıza batacak diye korka korka mayomuza sokardık- ve denize salardı. Feteyi, kıyıdan yaklaşık 30-40 metre sonra başlayan “Yeşil Su” tabir ettiğimiz bölgeye bırakırdık. Denizin bu bölümünde dip çamurdu. Daha kıyıya yakın, “otluk” dediğimiz eriştede1 yaşayan isparoz ve pavurya2 burada bulunmaz, dolayısıyla, fete didiklenip, bozulmazdı. Hüsnü amcanın oltasının boş çıktığını hiç anımsamam. Her defasında kiloluk bir lüfer veya 2-3 kiloluk bir kofana kıyıya alınırdı. Devamı Şubat 2017 sayımızda…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.