“Hoca”, Yücel Köyağasıoğlu’nun isminin yanına konan etiketlerden en popüleri olsa da sadece biri. Yücel Hoca, benim tanışma şansı bulduğum “en”, “çok yönlü” deniz adamlarından biri.

Birkaç yıl önce, Erman Aras Bodrum Cup’a davet etmişti. Bulunduğum gulet ve STS Bodrum yarışın bir etabında Kalimnos’ta bağlıyken, daha önce uzaktan gördüğüm güzel gemiyi ziyaret etmek istedim. Gittiğimde ekip salonda oturuyordu. Yücel Hoca, STS Bodrum ile yarışa katılmak istediğimi sandı herhalde, “tekne dolu” deyince, kaldığım gulete döndüm. Ekipten beni tanıyan biri “o gönderdiğin Tanıl Tuncel’di” deyince Yücel Hoca peşime düşmüş, limanda tekneleri arayıp beni buldu. Onlarla yarışın bir etabına katıldım. Tanışmamız böyle oldu.

Eksik olmasın, sonraki yıllarda davet ettiği STS Bodrum ile yaptığımız seyirlerdeki beraberliğimiz, bir iki yarıştan, 19 Mayıs’ın 100’üncü yılı Samsun seyrine kadar uzadı. (Seyre davet edilmemi de o teklif etmiş.)

KÜÇÜK ATELYE

Taa Samsun’a kadar yaptığımız uzun deniz sohbetlerimize, eşi Seçil Hanım’la davet ettikleri Bodrum-Turgutreis’in tepesindeki evlerinde, daha doğrusu Yücel Köyağasıoğlu’nun, evin kenarındaki, küçük atelyesinde devam ediyoruz. Tekne tasarımcısı, imalatçısı, sail master, hocalık şapkalarını dışarıda bırakıp, ressam, maketçi, mekanik şapkalarından birini çıkarıp diğerini giydiği atelyesinde gözlerim oyuncakçı dükkânına dalmış bir çocuk gibi odayı dolduran birbirinden güzel ve ilginç eserlerin birinden diğerine dolaşıyor. O küçük atelye, içinde barındırdıklarıyla aslında o kadar büyük ki! Devamı Ekim 2020 sayısında…