Önümde sadece benim gibi mütevazı bir yelkenciyi değil limanlarda her geçenin başını döndürüp dikkatini çekecek bir tekne duruyor. Jeanneau 64’ü Canet’te ilk gördüğümde hissettiğim, durduğumuz limanlarda beni yanıltmadı. Çıktığımız tecrübe seyri de bu zarif yaratığın ne kadar kolay paralel park ettiği, motorunun ne kadar güzel, sessiz ve güçlü olduğu, yelken de denize nasıl tutunduğu, nasıl kolayca hissettirmeden süratlendiğini göstererek etkileyiciydi. 20 gün boyunca tekneyi her şartta deneme imkânı buldum ve gözlemlerimi sizinle tarafsız olarak paylaşmaya çalışacağım.

Jeaneau’nun amiral gemisini Fransa’dan (Canet), Türkiye’ye (Çeşme) getirme durumu çıkınca bu güzel yaratığı 20 gün boyunca değişik şartlarda izleme imkânı buldum. Teknenin bu 20 günlük ilk seyrinde teknede sahibi ve kaptanı ile üç kişilik bir ekibiz.  Test seyirleri genelde bir veya bir-iki günde yapılır. Tekneyi değişik şartlarda göremezsiniz. İnşa eden firmanın broşürleri öne çıkar. Malum hafif hava ve deniz şartlarında sadece teknenin gövde yapısı ve arma değil iç dizaynı da sulh içinde gayet iyi görünür. Oysaki değişik hava şartlarında teknenin anlattığı hikâye iyi de olabilir, korku filmi gibi de… Tekne tersanedeki bir çalışanın sıkmayı unuttuğu ve kalite kontrol biriminin gözünden kaçan bir vida kadar problemlere açıktır. Devamı Ağustos 2014 sayımızda…