Kış mevsiminde ılık havayı fırsat bilip iki aydır profesyonel yelken eğitimi alan Sinan Tuzcu’yla denize açıldık. Oyunculuğunun yanı sıra yazarlığıyla da öne çıkan Tuzcu’yla yelken açtık ve tabii üzerine sohbet ettik.
Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı, senarist, roman ve öykü yazarı… Sinan Tuzcu sanatın birçok dalında kendini ispatlamış bir isim. Bizi bir de yelkenle ilişkisi ilgilendiriyor elbette. İşlerinden kalan her boşlukta denize atıyor kendini. Hâl böyleyken, Tuzcu’yla buluştuk ve Cenoa Sailing’ten uluslararası ehliyet için aldığı derslerden birine konuk olduk. Cenoa’nın Tarkan Akdoğan ile beraber kurucusu olan Çağdaş Artu dümende, biz trimde, Kalamış’ta 7 knot’lık hafif havada keyifli bir tur attık. İşte o esnada kendisiyle gerçekleştirdiğimiz sohbet…
İLK HEDEFİ CEBELİTARIK’A KADAR GİTMEK
Yelkene nasıl başladınız?
Bodrum’da hem yaz hem kış, uzun süre yaşadım. 14 yıl kadar öncesinden bahsediyorum. Bitez’de sörfe başladım, kite yaptım. Sonra sörf yapmak için sık sık Çeşme’ye gider oldum. Bir baktım neredeyse yılda altı ay suyun üzerindeyim ve bu sürsün, hatta artsın istiyorum. O zaman yelken yapma fikri girdi aklıma. Ara ara ders almıştım aslında ama asıl iki aydır öğreniyorum. Ayrıca Mehmet Aslantuğ’dan etkilenmişimdir. Onun tekne yaşamına çok gıpta ederdim.
Ve bugün işiniz gereği çok yoğun temponuz olmasına rağmen denize zaman buluyorsunuz.
Günde 17 saat çalıştığım oluyor ama vazgeçmemek benim elimde. Fırsat yaratıp, sıcak ya da soğuk demeden denizdeyim.
Niyetiniz ciddi galiba. Tekne mi alacaksınız?
Buradan İtalya’ya gitme hedefim var. Onu yapabilecek kapasiteye gelmem için nasıl rota kurulacağına ve başıma gelebilecek senaryolara çalışıyorum. İlk hayalim bu yaz Cebelitarık’a kadar gitmek. Başta tekne almayacağım, kiralayacağım fakat belirli bir süre sonra alabilirim de. Şu an yelken beni manevi olarak tatmin ediyor. Devamı Şubat 2020 sayımızda…