Yatlarda lezzet mekânları MUTFAKLAR

Yat mutfak tasarımına başlamadan önce yatın kullanım amacının özel ya da ticari olup olmaması hususu ve yatın boyutları büyük önem taşır. Özel yatlar, küçük gruplara ve ailelere hizmet vermek için tasarlanmış standart mutfaklarla çözümlenebilir. Ticari amaçla kullanılan bir yatın tasarım ihtiyaçları ise farklıdır.

Yatlarda iç mekân kalitesi ve kullanıcı memnuniyeti odaklı çalışmalar ağırlıklı olarak, fiziksel mekân koşulları üzerinde durur. Oysa başarılı bir iç mekân, onu oluşturan fiziksel donatılarının ve ön plana çıkan alanlarının yanı sıra arka plandaki hazırlık mekânlarının başarısı ile doğrudan ilişkilidir. Tıpkı sahne arkasında hazırlığı tam yapılmış bir tiyatro eserinin seyirciyi mutlu eden sunumu gibi. Özellikle boylar uzayıp hacimler arttıkça beklentilerin yükseldiği süperyatlarda ve megayatlarda, yeme içme faaliyeti salt fiziksel doyma ihtiyacını karşılamaktan öte göz zevkine, damak tadına ve kültüre dair yüksek performansa sahip bir sanat eserine ve mutfaklar da bu beklentilerin hazırlık mekânları olma noktasına erişirler. 

Yat mutfak tasarımına başlamadan önce yatın kullanım amacının özel ya da ticari olup olmaması hususu ve yatın boyutları büyük önem taşır. Özel yatlar, küçük gruplara ve ailelere hizmet vermek için tasarlanmış standart mutfaklarla çözümlenebilir. Ticari amaçla kullanılan bir yatın tasarım ihtiyaçları ise farklıdır. Çünkü yemek, başarılı bir yat kiralamanın da önemli bir unsurudur. Ayrıca misafirler için günde sadece üç öğün yemek değil, aynı zamanda mürettebat yemekleri, diyet kısıtlamaları olan müşteriler için uygun ayrı yemekler ve atıştırmalıkları da gerektirir. Her iki durumda da seyir halindeki bir teknede ayakta durmak, yemek pişirmek, gerekli araç gereçlere yer bulmak ve deniz tutmasıyla mücadele etmek kolay değildir. 

MATEMATİKSEL YAKLAŞIMIN ÖNEMİ

Deniz üzerinde olmanın bir diğer kısıtlayıcı tasarım faktörü de güvenliktir. Tezgâh üstleri ve istifleme alanlarının kenarlarına eklenen raylar, kısa yükseltilmiş bitişler vardır. Bunlar dalgalı denizlerde eşyaların kayarak güverteye düşmesini engeller. Kilitleme mandalları, mutfaklar için bir başka önemli bileşendir, çünkü çekmecelerin ve buzdolabı kapılarının, bir tekne sallanırken beklenmedik bir şekilde sallanarak açılmasını önlerler. Bulaşık takımı ve bardak gibi kırılabilir eşyalar genellikle, tekne dalgalara çarptığında birbirlerine çarpmalarını ve kırılmalarını önleyen özel raflarda istiflenir. Yatların mutfakları bu anlamda en çok detay çözümü ve matematiksel yaklaşım gerektiren tasarım alanlarıdır.

Süperyat deneyiminin önemli bir parçası olan kaliteli yemeğin sırrı, sanılanın aksine sadece iyi bir şef ve son teknoloji mutfak değildir. Plansal düzlemde lokasyon olarak pişirme, hazırlık ve servis fonksiyonlarına dair hijyen, depolama, havalandırma, akustik gibi başlıklar da göz önünde bulundurularak yerleşim şemasında konumlandırılması ile başlanan tasarım kararı, sonrasında servis sirkülasyonunun rahat sağlanması ile sonuçlanır. Kültürel farklılıkların, yeme-içme ve mekân kullanma alışkanlıklarına yansımaları mutfakların düzenlenmesinde söz konusu olabilir. Örneğin; bazı kültürlerde mutfak aynı zamanda sohbet ve sosyalleşmenin merkezi gibidir; bir yattaki mutfağı tasarlarken de benzer bir değerlendirme gerekir. Aydınlatma ve malzeme seçiminde öncelikli olarak hijyenik sonuçlar veren seçenekler üzerinde durulsa da, bu alanların aktif olmadıklarında mürettebatın sosyal alanlarından olabildiği gerçeği de bilinmelidir. Buna göre esnek ve çok fonksiyonlu çözümler hem alan kazanımı hem de çalışanların motivasyonu açısından olumludur. 

YARATICILIKTA TEKNİK BAKIŞ

Genelde mutfaklar yatlarda sınırlı alana sahip olduklarından her zaman gerekli özen ve ayrıntılara dikkat edilmeli ve kullanım potansiyeli en üst düzeye çıkarılmalıdır. Yemek pişirmenin dışında, bulaşık alanı, depolama alanlarını da içeren mutfaklarda düzen açısından farklı seçenekler vardır. Bunlar arasında fonksiyonların akışını en verimli şekilde sağlayacak olan; eylem diyagramını seçerek ve mutfağın hızlı trafiğini de göz önünde bulundurarak tasarlamaktır. 

Bir yattaki her alanda olduğu gibi, teknik hususlar, işlevselliğin en üst düzeye çıkarılmasını sağlamak için tüm tasarımı yönlendirir. Çünkü mutfak mekânlarının, stil odaklı bir yaklaşımın aksine işlevselliğin ve hızın daha ön planda tutulduğu teknik bir zihniyetle yaratılması gerekir. Bir yatın ana mutfağından başka kıç tarafına ve / veya üst güverteye yerleştirilen açık alan mutfaklar da bulunabilir. Açık havada yemek pişirmek pişirme ısısını ve kokuları tekneden uzak tutar. Yat iç mekânlarında mutfakların hangi güverte seviyesine konumlandırılması gerektiği de farklı karşılıklar bulur. Örneğin; ana güverteden daha alçak bir seviyeye yerleştirilmiş bir mutfağın artıları, şefin mahremiyete sahip olması, hareket eden tüm sıvıların daha düşük bir ağırlık merkezinde olması, bu nedenle muhtemelen dökülme olasılığının daha düşük olması ve mutfağın salon alanını sıkıştırmamasıdır. Fakat bu durumda alt katta genellikle daha kötü havalandırma olması, midesi bulanan bir şef için ışık ve ufku görmek için çok az pencere olması veya hiç olmaması ve yiyeceklerin üst kata taşınması sorunları olasıdır. Ana güvertedeki kapalı mutfak ya da bölünebilir duvarlarla ana salondan ayrılmış mutfak, servis, taşıma, havalandırma açısından daha avantajlı görülebilir. 

“AKILLI” AYDINLATMA VE AĞIRLIK MERKEZİYLE DENGE SAĞLAMA

İkinci plana atılmış, tasarımındaki konfor şartları yeterli oranda sağlanmamış, havasız, loş ve dar mekânlardan mutluluk verici sonuçlar beklemek maalesef bir hayaldir. Yattaki ana tasarım konseptine uygun olarak seçilen donatılar, bu alanların bütünden kopmamasında etkilidir. Başından beri üzerinde önemle durulan, yat iç mekânlarının tasarımdaki başarısında salon, giriş, uyuma kabinleri gibi tasarımda önceliği elinde bulunduran mekânların yanı sıra kullanıcılara yaşamlarını sürdürürken servis sağlayan yardımcı mekânların da rolü büyüktür. Ben bu tür mekânları “görünmez mekânlar” olarak adlandırıyorum ve iç mekânın ambiyansını güçlü bir şekilde etkilediklerine şahit oluyorum. Özellikle aydınlatmanın ambiyans yaratmadaki etkisini göz ardı etmemek gerekir. Son yıllarda, aydınlatma teknelerin tamamında değişti ve bu durum mutfaklara da ulaştı. LED ampuller, daha uzun kullanım ömrü ve daha düşük enerji tüketimi sunan geleneksel aydınlatmanın yerini almakta ve aşırı hijyenik bir etki yaratan eski sert beyazının aksine artık çok çeşitli renklerde bulunmaktadır. Hatta bir tablet veya cep telefonu uygulamasıyla ayarlanabilen “akıllı” ampul teknolojileriyle şeflerin ve sahiplerin ruh halini kendi isteklerine göre ayarlamasına izin verir. Tüm mutfağın aşırı parlak olmasına gerek kalmadan ocakta veya hazırlık istasyonunda daha parlak spot ışıkları kullanılabilir. Parlak ışıklara ihtiyaç olmadığında, kabin tabanındaki veya saçakların arkasındaki dolaylı aydınlatma, özellikle mutfak yaşam alanına açıksa ve çekici görünmesi gerekiyorsa, daha sakin bir ambiyans oluşturur. 

Karasal yapılarımız ve deniz üzerindeki iç mekânların genel tasarım farklılıklarının dışında yatlardaki mutfakların evlerimizdeki mutfaklardan farklı olmasının bir diğer nedeni de ağırlıktır. Bir yat tasarlarken, mutfağın merkezden uzakta olduğu durumlarda, yatın dengeli bir şekilde yüzebilmesi için aletler, tezgâhlar ve dolaplar gibi şeylerin ağırlığı çok büyük önem taşır. Bu unsur tezgâhlarda kullanılan malzemeleri, aksesuarların boyutunu ve yerini belirleyebilir. Bu yüzden fiziksel alanınız olsa bile yat mutfaklarında kullanılacak donatı, malzeme, aletler evlerden farklı kurgulanmalı ve seçilmelidir, aksi takdirde ağırlık merkezini yükselterek dengeyi bozabilir.☸

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.