“Bu yazı da nereden çıktı?” diyorsanız, söyleyeyim. Piri Reis’in izinde deryada dolaşmadığım zamanlarda kitap okurum. Bu aralar da kitaplığımda oldukça geniş yer kaplayan korsan kitaplarımı karıştırıyorum…
Yahu korsan diye başlık atıyorsun sonra daha ilk cümlede olmadık bir şeyler anlatıyorsun, diyorsunuz değil mi? Acele etmeyin. Elbet bir bildiğim var.Evliya Çelebi’nin Kılıç Ali Paşa Camisi’nin açılışı ile ilgili olarak anlattığı ve “Zürefa mabeyninde meşhûr -Osmanlı eliti arasında yaygın” dediği bu öykü aslında daha da ilginç bir şekilde devam eder ama vaktinizi almayayım. Uluç veya Kılıç Ali, ünlü “Osmanlı” korsan reisi Kılıç Ali’den başkası değildir. “E hani bu korsanlar İslam uğruna gâzâ eden gazilerdi? Dinini bilmeyen Müslüman gazi mi olur?” diyorsunuz değil mi? Yine acele ettiniz. Kılıç Ali, Calabria’lı bir İtalyan’dır. Küçüklüğünde korsanların eline düşmüş, köle edilmiş -Uluç, köle demektir- sonra Müslümanlığa geçerek ünlü bir korsan reisi olmuştur. Bırakın Müslüman dininin inceliklerini bilmeyi, Türkçesinin de ancak birkaç sözcükten ibaret olduğu söylenir.
Ancak böyle olmasının yararları da yok değildir. Batı Akdeniz’in kuzey; Korsan-Tirhen-Denizi’nin poyraz ve doğu kıyılarında korsanlık ederken o kıyıları ve içerideki araziyi iyi bilmenin, oralı olmanın ve dilini konuşmanın avantajıyla saldırıları daha etkili olmakta, dahası gerektiğinde hemcinslerinin arasına kolaylıkla karışabilmektedir. Calabria’da ise hâlâ akrabaları yaşamaktadır. Nitekim bir defasında bu kıyılardan “dil alınırken1 yakalanan kişilerden biri Kılıç Ali’nin akrabası çıkınca, istenenden çok daha fazla bilgiyi seve seve vermiştir. Kılıç Ali, sonradan Müslüman olmuş Hıristiyan korsanların ne ilkidir ne de sonuncusu.
Bilmem bilir misiniz, İstanbul’un Cağaloğlu semtinin adı “Cigalazade” sözcüğünden türetilmiştir. Cigalazade Yusuf Sinan Paşa (Scipione Cigala), 1561 yılında babası, Cenovalı ünlü korsan Viskonte Cigala ile esir düşmüş, sonra Müslüman olup Osmanlıda paşalığa kadar yükselmiştir. Devamı MAyıs 2019 sayımızda…