“Alçak kır yirlerdür. Yüce yerü hemân yıldız tarafında bir sivri boz depe vardur. Üzerine çıkdukda kırk mil mikdâr denizde yürüyen gemiler fark olunur. Ve gemide olanlar da otuz, kırk mil denizden ol depeyi bir çadır resminde görürler. Denizden Bozca Ada’nun alâmeti, zikr olan Boz Depe’dür” der Piri Reis.
Baba Burnu’nu dönüp yıldıza rota tuttuğumuzda biz de hemen, bugün haritalarda “Göztepe” olarak geçen bu boz tepeyi gördük. Demek doğru rotadayız!
Bozcaada’ya bu adı Piri Reis mi vermiş bilinmez ama bu adın ilk kez Reis’in haritalarında kullanıldığı anlaşılıyor. Eski adı, Tenedos’tur. Bu adı, mitolojik kahraman Tenes’den alır. Gökçeada (İmroz) ile birlikte, uluslararası diplomasi jargonunda, “Boğaz Önü Adaları” diye bilinir. Bozcaada’nın tarih boyunca önemi de bu konumundan gelir. Bugün de Çanakkale Boğazı’nın o çok yoğun gemi trafiği, Bozca Ada’nın iki tarafından geçer. Ada bu trafiğin denetimi açısından önemlidir. Yine bu trafik nedeniyle küçük teknelerin gece seyir yapacakları yer değildir!
Dikkatli olunsun.
“Halifelik merkezi olan İstanbul’dan Akdeniz’e çıkan kimseler bilmelidirler ki, Çanakkale Boğazı’nda bulunan Sultaniye ve Kilitbahir kalelerine bu adadan yakın ada yoktur” diye girer söze Piri Reis.
Burada bir ara verip önce şu iki kaleden söz edelim ki her bir konu tamam, sonra anlatacaklarımız açık olsun. Çanakkale Kalesi’ne “Sultaniye ”demelerinin nedenini, “Şehzade Sultan Mustafa’nın babası olan Fatih Sultan Mehmet Gazi” tarafından yaptırılması ile açıklayan Reis, Kilitbahir’in, Boğazın Rumeli tarafında olduğunu ve “yukarıdan-Karadeniz’den” gelen gemilerin Akdeniz’e açılmak için bu kaleden izin almaları nedeniyle bu adla anıldığını da yazar. “Denizin Kilidi” demektir. Ancak, Kilitbahir önleri “akındulu yerdür. Hem derindür.” Büyük gemiler yanaşamaz. O nedenle arz edilmiş ve Fatih Sultan Mehmet iznin, “iki tarafu hûb vâsi limanlar- güzel, geniş liman” olan Sultaniye Kalesi’nden alınmasını uygun görmüştür. Devamı Nisan 2014 sayımızda…