El Niño – Anormal sıcaklar mı geliyor?

2020’nin “en sıcak yıl olarak kayıtlara geçmesi” meselesi şu anda çok yüksek bir ihtimale sahip. Birincilik hâlâ 2016’da. İşte El Niño burada devreye giriyor.

Umarım herkes iyidir, sağlıklıdır ve evinde güvendedir. Yaz havası dışarı çekiyor biliyorum ama biraz daha direnmeliyiz. Hava ısınınca çimenle, denizle, mavi gökyüzüyle daha iç içe olmak istiyor insan. Havalar ısındı ısınmasına ama acaba normallerde mi ısındı? 2020 kozlarını henüz bitirmedi maalesef, tam gaz devam ediyor. Sırada ne var söyleyeyim mi? 2020, 1880’den bu yana tutulan sıcaklık kayıtlarına göre rekor kırıp en sıcak yıl unvanını alacak mı almayacak mı meselesi…

ZAYIFLAYAN “TİCARET RÜZGÂRLARI”

Pasifik Okyanusu’nda belirli dönemlerde gerçekleşen bir doğa olayı var. Adını bir çoğumuz hatırlıyor: El Niño. “Güney Salınımı” ismiyle de geçen bu olay bir atmosfer-okyanus meselesi. Bir nevi atmosferin okyanusu, okyanusun da atmosferi ne kadar etkileyebildiğinin, aralarında nasıl kuvvetli bir ilişki olduğunun kanıtı. Belli bir yerde bir devinim bir hareket olmadığı sürece orada dengeden bahsetmek pek mümkün olmayabilir. Okyanusta da sıcak ve soğuk sular yer değiştirmezse bu, tüm canlılığı ve kara, deniz, hava tüm ekosistemleri etkiler. Genel hatlarıyla Ekvador, Peru kıyılarındaki güneşin ısıttığı tropikal yüzey suları ticaret rüzgârları tarafından batıya, Doğu Hint adalarına doğru itilir, sürüklenir. Yani okyanus içindeki bu sirkülasyonu sağlayan güç “ticaret rüzgârları” oluyor. El Niño dediğimiz olay da bu ticaret rüzgârlarının zayıfladığı dönemlerde ortaya çıkıyor. Adeta bu sirkülasyonun motor gücü olan ticaret rüzgârları, sistemden kalktığı zaman sıcak yüzey suları batıya sürüklenemiyor, (batı burada yön tabii, bahsettiğimiz Peru-Şili kıyılarından Endonezya tarafına doğru) doğudaki soğuk sular da (Peru-Şili tarafı, Güney Amerika’nın batı kıyıları) yüzeye çıkamıyor. Isınan havanın yükselmesi prensibiyle sıcak suların olduğu bölge yağışlı ve nemli havaya sahip olurken, sıcak suların ulaşamadığı bölgeler de yağışsız bir dönem geçirmiş oluyor. 

KÜRESEL ISINMANIN VE EKONOMİK YIKIMIN NEDENİ

El Niño bir bomba etkisi gibi önce en yakınındaki bölgelerin havasını değiştiriyor, sonra da başka faktörlerle birlikte dolaylı olarak diğer ülkelerin havasını etkiliyor. Nihayetinde küresel bir etki yaratmış oluyor. 

Tek başına bile küresel ısınmaya sebep olabilen bir güç haline gelebiliyor. El Niño, her yerde aynı etki olmasa bile genel anlamda dünyanın küresel ortalama sıcaklığında artışa neden olabiliyor. El Niño bazen iki, bazen üç, bazen yedi yılda bir gerçekleşebilen bir doğa olayı. İklimsel etki büyük olunca ekonomik sonuçlara kadar gidiyor mesele. Hatta 1982-83 yılları arasındaki dönemde gerçekleşen El Niño olayının sert kuraklıklar, orman yangınları, kasırgalar gibi sebeplerle küresel olarak 8 milyar dolara mal olduğu, büyük bir ekonomik kayıp yaşattığı biliniyor. Bu şekilde baktığımızda yalnızca virüs değil hayatımızda böyle köklü değişimler gerçekleştiren doğa kendisi sürekli hareket halinde. Enerji kaybetmeden, enerjiyi dönüştürerek farklı farklı yollarla sürekli bir denge bulma çabasında.

2020’DE SICAKLIK REKORU KIRILABİLİR

Virüs varken, küresel ısınma varken şimdi bu El Niño’yu neden anlattım diye sorarsanız, 2020 endişelerimizden örneklerle başlayayım. Bu yıl Kuzey Kutbu’nun birçok ülkesinin büyük şehirleri kar almadan koca bir kış geçirdi. Adı üzerinde “kutup” olmasına rağmen kar kış görmeyen bir yıl. Ocak 2020 en sıcak ocak ayı olurken Şubat’ta da Kuzey Kutbu’nun güney tarafında daha önce ölçülmeyen değerler kayıtlara geçti. Doğu Avrupa ve Asya içinse senenin ilk çeyreği, Ocak-Şubat-Mart, ortalamanın 3 derece üzerinde geçti. Los Angeles, Nisan ayında 34 dereceyi görürken Batı Avustralya’da yeni rekorlar kırıldı. Evet şimdi tüm bunları şöyle bir toparlayıp bir çatı altında toplarsak: 2020, sıcaklık rekoru kırabilir. En başta bahsettiğim “en sıcak yıl olarak kayıtlara geçmesi” meselesi şu anda yüzde 75 gibi çok yüksek bir ihtimale sahip. Birincilik hâlâ 2016’da. İşte El Niño burada devreye giriyor.

2016 yoğun bir El Niño (ısınmaya katkısı olan) olayının gerçekleştiği bir yıldı. 2020 için böyle bir beklenti yok. Buna rağmen 2016’yı da geçip ilk sıraya yerleşebilir. Grafikler, 2016’nın izinde gidiyor şimdilik. Birinciliği kaçırsa bile, bilimsel verilere göre ilk beşte yer alma olasılığı yüzde 99.9. 2016’nın bu zamana kadar birinciliği elinde tutması El Niño salınımının getirdiği anormal sıcaklıktı. Bu sene bu doğa olayı yokken, üstelik pandemi nedeniyle evlere kapanıp fosil yakıtı daha az tükettiğimiz bir yıldayken, nasıl hâlâ küresel ısınmanın bozgununa uğrayabiliyoruz? İşte sorunun kaynağı birkaç yıllık olmadığı, sanayi devriminden bu yana oluşan uzun bir periyodu kapsadığı için çözümü de ne yazık ki birkaç ayda olmuyor. 

“YENİ NORMAL” BİLİNÇLİ OLURSA

Anlık hava temizlenebiliyor belki ama uzun vadede iklim soğumuyor. Daha kalıcı ve uzun vadeli çözümler gerekiyor. Yani burada konuştuğumuz şey 2020 değil, daha uzun bir periyotla alâkalı aslına bakarsanız. Yılın kalan yarısında emisyonların, hava partiküllerinin azalması gibi faktörler sıcaklığı düşürme gibi bir sürpriz yapabilir, sonuçta böyle bir ihtimal de hâlâ var. Ancak demek istediğim şey, bu sene bu rekor kırılmasa da bir sonraki senelerde risk devam ediyor olacak. Tabii buradan yine bir mesaj kapmak da mümkün. Çünkü anlıyoruz ki, biz yalnızca iki ay bile elimizi üzerinden çekebilirsek, doğa kendi kendini iyileştiriyor. Bunu çok çabuk ve kendiliğinden yapabiliyor. Açıkça söyleyeyim; ben tamamen sürdürülebilir, tamamen bilinçli bir yaşamı sağlayabileceğimizi pek düşünmüyorum. Bu olağanüstü durumumuz geçtikten sonra yine bol tüketen yaşama, eskisi kadar olmasa da, geri dönülecek. Çünkü bu gerçekten küresel anlamda başarılması gereken bir şey. Ama bu hayata adapte olmanın yollarını bulmak mümkün. Alışmak, adaptasyon sağlamak insanın doğasında olan bir şey ve sağlam adımlarla alınan önlemler, uygulanan stratejiler bizi yeni normalimizle hayatta tutabilir. Hem de kimse zarar görmeden, ne doğa ne de insan. Sağlıcakla kalın…☸

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.