36. AMERICA’S CUP’ta ikinci yoktur!

“There is no second your majesty!*” Kupayı ilk kazanan Amerika teknesini finişe yaklaşırken izleyen Kraliçe Victoria’nın “Amerikalılar birinciyse ikinci kim?” sorusuna aldığı bu cevap, yarışın tabiatını en iyi anlatan cümledir. Fotoğraflar AMERICA’S CUP RESMİ SİTESİ

Sürprizlerle dolu finaller izledik. Prada’nın da rakibini yakaladığında, onu nasıl parkurun bir tarafına hapsettiğini gördük. Emirates Team New Zealand (ETNZ)’ın hız üstünlüğünün onu nasıl en zor durumlardan kurtardığına şahit olduk. Çok keyifli match race’ler oldu. Klasik match race’lerde gördüğümüz kanca hareketlerini göremedik. Bunun sebebi şuydu: Teknelerin yarattığı rüzgâr türbülansı o kadar yüksekti ki, bunu rüzgâraltından süratle delip geçmek mümkün değildi. Ama teknelerin hızlarının yakın olması, iki takımın da kendine has avantajlarının olması ortalamada eş tekneleri izlememize imkân verdi. Bu da yarış keyfini üst düzeye çıkardı.

DRAMATİK OLAYLAR ÖRGÜSÜ

Aralık ayında yapılan yarışlardan bu yana Luna Rossa Prada Pirelli, favori olmasa da takım olarak çok ilerlemişti. Şubat ayında yapılan finallere kadar büyük hayal kırıklığı yaratan bu takımın dönüşümü tek kelimeyle efsaneviydi.  Aslında bu kupada birçok dramatik hikâye yaşandı. İngiliz INEOS takımının dünya serisini sonuncu bitirip Prada Kupası ön elemelerinde hem Amerika’yı hem de İtalya’yı açık ara yenerek doğrudan finallere gidişi; Prada finalinde İtalyanlar tarafından 7-1’le yaşadıkları hüsran; Amerikan takımının dünya serisi esnasında çok yüksek performans gösterip sonra Prada Kupası’nda teknelerinin neredeyse batmasına kadar gidecek bir felaketler zincirinin içinde kupaya veda edişi ve diğer takımların yardımı ile teknelerini tamir edip tekrar yarıştılarsa da eski performanslarına bir türlü kavuşamayışları.

LUNA ROSSA’NIN AZMİ

Dört yıldır kupanın finali herkes tarafından heyecanla bekleniyordu. Çift dümencili Luna Rossa Prada’nın dümencilerinden biri olan Jimmy Spithill, Bermuda’da yapılan son kupada kaybeden ve ETNZ’nin genç dümencisi Peter Burling de kupayı ondan alandı. İntikam peşindeki Spithill, takımını kupaya en iyi şekilde hazırladı. Geçen Aralık ayında yaşadıkları başarısızlıkları aşıp kupaya rekabetçi bir şekilde başladılar ve herkesin umduğundan çok daha iyi bir performans sergilediler. Unutmayalım ki, Luna Rossa bu yarışa 20 yıldır katılıyor ve sadece iki defa finale yani America’s Cup’a çıkabildi, ikisinde de açık ara (5-0 ,6-0) yenilerek ayrıldı. Ancak takımın patronu Patrizio Bertelli, kupaya ilk katıldıkları dönemlerde hâlâ hayatta olan yelken tarihinin efsanevi isimlerinden Sir Peter Blake’in tavsiyesine uymaya devam etti. Bertelli, bir röportajında anlattığına göre 2000 yılında Yeni Zelanda’ya karşı kaybettikleri final yarışı sonrasında Blake ona “Kupayı kazanana kadar denemeye devam etmelisin” demiş. 2001’de trajik bir şekilde hayatı sonlanan bu müthiş maceraperest ve yarışçıyı da önümüzdeki aylarda yazacağım. 

KANATLARA GÖRE KURGULANAN TAKTİKLER

Tabii Aralık ayında düzenlenen yarışları ezici bir farkla kazanan ETNZ herkesin favori olarak gösterdiği takımdı, tekneleri süratliydi. Ama Aralık ayından beri de yarışmıyorlardı. Diğer yandan Prada takımı, çok yarışarak performansını ciddi ölçüde ilerletmişti. Dahası çift dümencili sistemi baştan beri uygulayarak bir avantaj yakalamış gibi görünüyorlardı. Bir diğer fark da kanat seçimleriyle ilgiliydi. Luna Rossa daha geniş ve Y tipi kanatları tercih etmişti. ETNZ ise daha ince uzun T tipi (yüzde 35) daha küçük kanatları kullanıyordu. Bu da prensipte şu anlama geliyordu: Luna Rossa hafif havada daha kolay uçabilecek, ETNZ ise esen havada ve maksimum süratte daha hızlı olacaktı. Yarışlardan sonra Prada Türkiye’nin davetlisi olarak Luna Rossa Prada takımının CEO’su Max Sirena ile yapılan bir Zoom toplantısına katılma şansım oldu. Max Sirena bir dahaki kupada yeniden olacaklarını, AC75 sınıfının şimdiye kadar karşılaştığı en güzel tekne olduğunu ve devamlılığını umduğunu söyledi. Uçuş kontrol sistemleri ile ilgili kendisine birkaç sorum oldu. Bütün takımlar bir kişiyi kanatları kontrol etmek üzere kurgulamıştı. Dümenci ise dümenin açısını değiştirebiliyordu. İtalyanlarda ise iki dümencili sistem vardı ve rüzgârüstündeki dümenci tekneyi ve dümen kanat açısını kullanırken, rüzgâr altında kalan dümenci ana kanatların açılarını kontrol ediyordu. Kritik manevralarda hızlı tepki verebilmek için dümen kanat açısını ayrıca vinççilerden biri de kontrol edebiliyormuş. Bir de tabii Spithill faktörü vardı. Match race’lerdeki başarısı ve soğukkanlılığıyla meşhur Spithill’in finallerde bir sürpriz yapabileceği de hepimizin beklentisiydi.  Yarış günü yaklaştıkça heyecan büyüdü. Hava genel olarak Prada takımın lehine olacak gibi 10-12 knot bandında gösteriyordu.

GÜN GÜN GERİLİM DOLU REKABET

1. Gün İlk startta iyi bir çıkış yapan ETNZ’yi Spithill orsalatarak penaltı aldırtmaya çalıştıysa da başaramadı ve ETNZ arayı açıp rahat bir şekilde finişe girdi.  İkinci startta durum biraz daha farklı gelişti. Start öncesinde biraz fazla oyalanan ETNZ’nin bu hatasını Prada affetmedi ve starta önde girerek önlerini kesti. Tramola atarak kaçmaya çalışan ETNZ’nin peşine düşen Prada, klasik match race taktikleriyle yarış boyunca kapama yapmaya devam etti. Son ana kadar heyecan içinde yarışı izledik. Hız olarak ETNZ ufak bir üstünlük göstermeye devam etse de taktiksel olarak Prada daha iyi yarıştı ve kazanan oldu.

2. Gün ETNZ karşısında ilk gün ezilmeyen Prada, ikinci günün ilk startında avantajlı başladı ve ilk tramola sonrasında daha iyi orsa çekerek rakibini geride bıraktı. Prada Kupası’nda da rakipleri karşısında yüksek orsa açısı ile dikkati çeken Prada takımı, tramolaları da daha hızlı atıyordu. Yarışın başından beri yakaladıkları avantajı koruyarak günün ilk yarışını kazandılar. İkinci yarışın startı çok yakın oldu ama ETNZ daha iyi start ederek Prada’yı tramolaya zorladı. Dezavantajlı olmaları beklenen hafif havalı günde öne geçen Yeni Zelandalılar farkı giderek açarak finişe girdiler.

3. Gün İlk yarış hafif havada yapılan startta ETNZ havalanamadı ve biraz geri kaldı, Prada bunu çok iyi değerlendirdi ve kazandığı avantajı yarışın sonuna kadar korudu. Günün ilk yarışını kazanan Prada, ikinci yarışta ciddi bir hata yaptı ve havasız kalınca Yeni Zelandalılara tutunamadılar. Startı farklı kazanan ETNZ parkur boyunca hatasız yelken yaptı ve farkı açarak devam ettiler ve günü başarıyla kapatıp genel skoru 3-3 berabere getirdiler.

4. Gün Havanın çok hafif olması sebebi ile yarışlar abandone edildi.

5. Gün Sıkışık bir startı avantaja çeviren Prada, yarışın kontrolünü eline geçirdi. Peşlerini bırakmayan ETNZ, yarışın üçüncü bacağında İtalyanların hatasını yakaladı ve rüzgâr değişikliğini de kullanarak startı kazanmamış olmasına rağmen arkadan gelip geçti. ETNZ tramolalarını geliştirmişti. Yakaladığı pozisyonu koruyan Yeni Zelandalılar yarışı kazandılar. İkinci startta tekneler birbirlerine çok yakınlardı ama Prada öne geçerek ETNZ’yi tramolaya mecbur bıraktı ve öne geçti. Yarışın ikinci bacağında pupa giderken Prada’nın arkasında kalan Yeni Zelandalılar türbülans yüzünden kanatlarından düştüler ve Prada bundan yararlanarak 2000 m fark yakaladılar. Ancak olan tam da Prada kesin kazanacak dediğimiz sırada oldu. Havanın hafiflemesi ve tramolada yapılan bir anlık yanlış yüzünden kanatlarından düştüler. Geriden gelen ETNZ, İtalyanların çaresiz bakışları arasında yanlarından uçarak geçti ve skoru 5-3’e getirdi.

6. Gün İtalyanlar üzerlerinde büyük bir baskıyla başladıkları günde startı biraz kaçırmış olsalar da, orsa ayağında çok iyi bir performans gösterip ETNZ’yi geçtiler. Pupa ayağında hızının avantajı ve parkurun doğru tarafında konumlanan Yeni Zelandalılar öne geçseler de Prada’nın önlerine attığı bir kavança ile rota dışına çıkmak zorunda kaldılar. Bir sonraki ayakta öne geçen Prada, kendisinden sürekli hızlı olan ETNZ’yi tutmaya uğraşsa da parkurda ayrılmayı başaran Yeni Zelandalılar yetiştiler. Beşinci ayakta tekrar bir araya geldiklerinde Prada, stratejik bir hata yaparak parkurun sol tarafını korumaya aldı. Sağ taraftan artan rüzgâr ve hızlı rakipleri yarışı ellerinden alıverdi. Bu yarış kupanın dokuzuncu yarışıydı ve herhalde kupa tarihindeki en güzel, en çekişmeli yarışlardan biriydi.

7. Gün Birbirlerine yakın start eden teknelerden ETNZ, starttan hemen sonra parkurun sağ tarafını seçti ve oradan gelen kuvvetli rüzgârı kullanarak Prada’yı parkurun soluna sıkıştırdı. Bu andan itibaren de yarışın tüm kontrolünü ele geçirdi. Sürati daha yüksek olan ve yarışın geri kalanını hatasız yarışan Yeni Zelandalılar, yarışı kazanarak kupayı da kaldıran takım oldu.

KUPA ETNZ’DE!

Uzun zamandır izlediğimiz en iyi yarışların olduğu 36. America’s Cup, Yeni Zelandalıların başarılı savunmasıyla sonuçlandı. Yaklaşık 5 milyon nüfusa sahip bu ufacık ülkenin yelkencilikte gösterdiği büyük başarı ve inovasyon yeteneği tüm dünyanın hayranlığını da kazanmış durumda. Geliştirdikleri AC75 sınıfı tekneler izlemesi çok zevkli ve heyecanlı yarışlar ortaya çıkardı. Tarihte Amerikalılar dışında kupayı koruyabilmiş tek ülke oldu. 40 knot orsa süratleri, 50 knot pupa süratleriyle yelkenciliğin ve mühendisliğin sınırlarını zorladılar. 

Öte yandan, kaybetmiş olsa da, Prada takımı yarışın startlarının çoğunu kazanarak daha üstün bir tekneye karşı olabilecek en iyi performansı sergiledi. Hem sportmenlikleri hem azimleriyle göz doldurdular ve kaybetmenin bile zarafetle yapılabildiğini herkese gösterdiler. Yarışları America’s Cup YouTube kanalından takip edebilirsiniz. Ayrıca bu yarışları yorumlamak üzere bir araya gelmiş ülkemizin en kıymetli yelkencilerinin birçoğunu içeren CodeZero YouTube kanalında yaptığımız yayınlardan da detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Önümüzdeki ay görüşmek üzere, bol yelkenli ve denizli günler dilerim.

10/03/21 – Auckland (NZL)
36th America’s Cup presented by Prada
America’s Cup Match – Race Day 1
Emirates Team New Zealand

12/03/21 – Auckland (NZL)
36th America’s Cup presented by Prada
America’s Cup Match – Race Day 2
Luna Rossa Prada Pirelli Team

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.