Hydrofoil (sukanadı) teknolojilerinin ilk kullanımı motorlu teknelerde 1906’lara, yelkenlilerde ise 1938’lere kadar gidiyor. “Su kanatlı” teknelerde her an bir macera selinde gidiyorsunuz gibi geliyor.
Değerli okurlar, bu ay hydrofoil (sukanadı) teknolojileri ve bununla ilgili deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında çok da yeni olmayan sukanatları, son yıllardaki malzeme ve endüstriyel gelişmeler sayesinde büyük bir ivme kazandı. Tabii bu ivmede 2013’te hayretler içinde izlediğimiz 34. Amerika Kupası’nın etkisi göz ardı edilemeyecek düzeyde. İleri teknoloji sayesinde 40 knot üzeri hızlarda yapılan match race’ler yepyeni bir dönemin habercisiydi. Gerisi de çorap söküğü gibi geldi. Suda giden her alete kanat takmak moda oldu artık. Aklıma gelen örnekleri: SUP’lar, dalga sörfleri, rüzgâr sörfleri, Optimist ve Laserler, “sukanatlı” sandalyeler, şişme botlar, sürat tekneleri, irili ufaklı katamaranlar, irili ufaklı trimaranlar (okyanus aşırı giden ultim sınıfı dev trimaranlar dahil), elektrik motorlu sörf tahtaları, tek gövdeli tekneler (IMOCA60, Mini 6.50, önümüzdeki Amerika Kupası’nda kullanılacak sınıf AC75), bir de tabii yıllardır kullanılan feribot veya hücumbotlar. “Foil Assisted (Sukanadı destekli)” gezi tekneleri üzerinde çalışmalar ise devam ediyor. Seri üretim tekne imalatçıları bu tasarımları genel kullanıcıya yönelik hale getirmeye çalışıyorlar. Tekneyi tamamen sudan havalandırmasa bile sürtünme direncini ciddi ölçüde azaltan tasarımlar deneniyor.
DAHA EKONOMİK, DAHA HIZLI
“Sukanatları”nın ilk kullanımı motorlu teknelerde 1906’lara, yelkenlilerde ise 1938’lere kadar gidiyor. Gelmiş geçmiş en başarılı yatçılardan Éric Tabarly su kanatları olan bir tekne ile Atlantik isimli uskunanın Atlantik Okyanusu’nu geçiş rekorunu 75 yıl sonra 1980’de kırmıştı. Daha sonra kendi tasarımı olan Hydropter isimli yelkenli 50 knot bariyerini deldi ve uzun zaman en hızlı yelkenli rekoru, Paul Larsen yine “sukanatlı” başka bir tekneyle kırana kadar onda kaldı. Tabarly’nin trajik ölümünden sonra kurulan Hydros Vakfı hâlâ sukanatlarının gelişimi için çeşitli araştırmalar ve müsabakalar düzenliyor. Bundan birkaç sene önce İstanbul’a geldiklerinde tanışma şansım olmuştu. Yaptıkları deneylerde su kanatlarının yüzde 30 enerji tasarrufu sağladığını ve yüzde 30 daha hızlı gitmeyi mümkün kıldığını kaydetmişler. Devamı Şubat 2020 sayımızda.