Bu ay dergiyi son kez baştan sona okurken çevre kirliliği ve iklim değişikliğiyle ilgili haber ve yazıların çokluğu dikkatimi çekti. WWF’nin Blue Panda yelkenlisini İstanbullular kesin görmüştür. “Daha iyi korunan bir Akdeniz” fikrinden hareketle yola çıkan yelkenli 14-28 Eylül’de İstanbul’daydı. 4 Ekim’de İzmir’e, 14 Ekim’de de Kaş’a demirleyecek. Bu yolculuğu Akdeniz’deki plastik kirliliğine dikkat çekmek amacıyla yapıyor ve gittiği yerlerde deniz koruma alanları ve balıkçılık gibi konularda etkinlikler düzenleniyor. Önceki ay sosyal medyada yoğun bir şekilde paylaşıldığı için mutlaka gördüğünüzü düşündüğüm bir diğer haber; 16 yaşındaki İsveçli aktivist Greta Thunberg’in iklim değişikliğine dikkat çekmek için güneş panelleri ve sualtı türbinleriyle donatılmış sıfır karbon emisyonlu, çevre dostu bir yelkenliyle New York’a yelken basmasıydı. Genç kız dünya liderlerine meydan okuyarak çığ gibi büyüyen bir kampanyanın simgesi oldu.
Bir diğer haberimizde; Muğla Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin 2 bin 597 tekneye hizmet verdiği, 20 ayda bu teknelerden 3 milyon 730 bin 147 litre atık su, 10 bin 924 litre sintine, 2 bin 201 litre atık yağ ve 79 bin 714 poşet katı atık topladığı yazıyor… Marina zinciri D-Marin’in TURMEPA’ya hibe ettiği atık alım teknesi ise Hisarönü Körfezi’nde üç ayda 702 tekneden 350 bin litre gri ve siyah su toplamış. Bu sayede 2 milyon 750 bin litre deniz suyunun temiz kaldığı kaydediliyor bu haberimizde de… Bodrum ve Gökova Körfezi’nde kıyı, koy ve teknelerden katı atık alımı yapan özel bir tekne de sadece bir buçuk ayda 5 bin 500 torba atık toplayarak denize karışmasını önlemiş…
Alınan tedbirlerle insanoğlunun yol açtığı hasarların giderilebildiğini de görüyoruz. Ünlü meteorolog Bünyamin Sürmeli’nin bu ayki makalesinde okuyacaksınız; ozon tabakasındaki hasar azalmış. Bundan 32 yıl önce 197 ülke Montreal Protokolü’nü imzalayarak ozon tabakasına zarar veren maddeleri kademeli olarak azalttı. Bu sene iyileşme olduğunu gösteren kanıtlar görülmüş. Ozon tabakasındaki seyrelme; son 30 yılın en küçük hacmine ulaşmış. Yani küresel bir anlaşmanın sonucunda büyük bir başarıya ulaşıldı diyor Sürmeli. Ama iklim değişiminin daha da şiddetlenmesi bu iyileştirmeyi yavaşlatıyor, hatta durdurabilir diye de ekliyor!
Küresel ısınma, buzların erimesi, deniz seviyesinin yükselerek adını dahi bile bilmediğimiz adaların haritalardan silinme tehlikesi bize çok uzak gibi gelebilir. Tanıl Tuncel’in okyanusları anlattığı yazısını dikkatlice okuyun ve okyanuslarda olan her şeyin uzak da olsak bizi etkileyeceğini unutmayın! Kirletmeyin, koruyun, bilinçlendirin…
İyi bir Ekim geçirmeniz dileğiyle…
Keyifli okumalar…