AİLECE MAVİ YOLCULUKTA rotamız Simi Adası

Geçen ayki yazımda farklı sulara yelken açmak isteyenlere yurt dışına çıkış rehberi hazırlamıştım. Bu ay da yola çıkmaya hazır olanlara, yanı başımızda yer alan şahane bir destinasyon önerisiyle geldim: Geçen yaz küçük Deniz ve Tolga’yla birlikte yelken açtığımız On İki Adalar’ın neoklasik mimarisiyle en renklisi, Sömbeki Adası, namıdiğer Simi.

Yaz mevsiminin en sevilen zamanlarının yaşandığı temmuz ayından tüm deniz severlere merhaba! Masmavi suların tadını doyasıya çıkarabileceğimiz bu ayda, içimizde de büyük bir seyahat arzusu uyanıyor.

LEZZETLERİ, MİMARİSİ VE ATMOSFERİ

Ailece tekneyle gittiğimiz ilk Yunan Adası olduğu için Simi bende ayrı bir yere sahip. Mimari olarak Meis yani Kastelorizo ve Chalki adalarına benzese de bize göre en otantik olanı. Dışarıdan kurak gözükse de yaklaştıkça tam aksine, adanın büyüleyici güzellikte manzaraları sakladığına şahit oluyorsunuz. Buradaki tatilimiz boyunca Tolga, meşhur deniz ürünlerine; Deniz, pastel tonlarda rengârenk yapılara, ben de Santorini, Mykonos gibi popüler adalar yerine tercih edilebilecek güzellikteki atmosfere hayran kaldık. Deniz ürünlerini sevenler için, bu adayı duyunca akla ilk olarak çim çim karides (Simi karidesi) geliyor olabilir. Lezzetlerinin yanı sıra Simi’nin birbirinden güzel yüzülecek koyları, Yunan denizciler için bir çeşit hac yeri olan, Panormitis Koyu ve daha birçok kıymetli köşesi var. 

Türkiye’den Yunan sularına açılacak denizciler için Simi Adası başta gelen alternatiflerden. Bunun en büyük sebebi, bize yakınlığıyla kendi teknenizle ya da kiraladığınız bir tekneyle rahatlıkla gidebiliyor olmanız. Bu yazımda, üçümüzün de gözünden Simi’ye dair çoğu şeyi bulabilirsiniz. 

Biz bu seyahati tekneyle yapsak da Simi adasına Datça ya da Bodrum’dan feribota binerek de ulaşabilirsiniz. Eğer Yunan Adaları arasında kendinize bir rota çizmek isterseniz, Bodrum ya da Marmaris’ten Rodos Adası’na feribotla ulaşarak buradan, bizim de çok sevdiğimiz, Leros, Patmos, Lipsi gibi birçok adayı gezebilirsiniz. 

ADAYA TEKNEYLE GİRİŞ İŞLEMLERİ

Simi, bu sene herkesi heyecanlandıran kapıda vize uygulamasının dahil olduğu adalardan. Bu güzel haberi verdikten sonra, bizim gibi tekneyle adaya giriş yaparken, ana limanda sizi bekleyen üç aşamalı işleme değinmek istiyorum. 

∗ Pasaport kontrolü: ‹lk önce pasaport kontrolüne giriyorsunuz. Saat kulesinin önündeki merkeze yanafl›rken herhangi bir ücret ödemiyorsunuz. Pasaportunuza burada damga da vurulunca resmi olarak art›k Yunan adalar›na girifl yapm›fl oluyorsunuz. Daha sonra bir limana ba€lanmak istedi€inizde günlük ücretler bulunuyor. Ba€lan›rken de dikkat etmeniz gerekenler var. Çünkü burada büyük feribotlar yanaflt›€› için dalga boyu yükselip teknenizin k›y›ya kadar de€mesine sebep olabiliyor. Bu yüzden teknenizi ba€larken belirli bir mesafeyi koruman›z gerekiyor. 

∗ Gümrük ofisi: Pasaport kontrolünden sonra gümrük ofisi ikinci dura€›n›z oluyor. Gümrükte evraklar› teslim ederek transitlog ve TEPAI için ödemelerinizi yap›yorsunuz. Bu ifllem için sadece bir kiflinin gelmesi de yeterli oluyor.

∗ Liman polisi ile adaya girifl ifllemi (Port Police): Yine tek bir kiflinin ifllemleri halletmek için yeterli oldu€u bir duraktay›z. Burada ayakbast› paras› ödeyerek girifl damgas› al›yorsunuz. E€er bir limanda transitlogunuza girifl damgas› vurulduysa ç›k›fl yapmadan önce de transitlogdaki ç›k›fl yeri damgalat›lmal›. Ç›k›fl için damga vurulduktan sonra 24 saat geçerli.

İşlemleri tercihinize göre kendiniz yapabilir ya da bu süreçte destek almak isterseniz Simi’de bir acenteyle de çalışabilirsiniz. Türk turist yoğunluğundan dolayı, buradaki birçok acentenin Türkçeye hâkim olduğunu göreceksiniz.  

Tekneyle aday› ziyaret edecek olanlara tavsiye: Adayı tekneyle ziyaret edenler için Simi’de alarga ve kıçtankara yapabileceğiniz birçok koy mevcut. Simi’nin kartpostalı aratmayan meşhur limanında kendi halatınızla tonoza bağlandığınız başka bir sistem var. Bu sistemle ilgili sizi bilgilendiren ve hem yanaşırken hem de ayrılırken yardım eden birisi de mutlaka orada bulunuyor. 

GEZMEYE DOYAMAYACAĞINIZ SİMİ KOYLARI

Simi’ye giriş yaptıktan sonra, buz gibi sulara atlamak ve adanın gizli koylarını keşfetmek her deniz severin ilk aklına gelenlerden oluyor. Biz de seyahatimiz boyunca vaktimizin çoğunu koylarda geçirdik. Simi’nin Türkiye’ye bakan yüzünde Pedi Koyu, Saint George Koyu ve irili ufaklı birçok koy mevcut. Bu koylar alarga durmak, yüzme molası vermek ve gecelemek için uygun. Saint George Koyu’nu Port Police’e sorduğumuzda bize tarif ederken “burası dünya üzerinde bir yer değil” demişti. Gördüğümüz manzara, bize neden bu şekilde anıldığını gösterdi. Bu koy, bana Türkiye’deki Kaputaş Koyu’nu hatırlattı. Bu iki koy birbirine çok benzese de Kaputaş’ın aksine Saint George Koyu’na karadan ulaşım yok. Bu koya saat kaçta giderseniz gidin mermer gibi bembeyaz taşlarıyla kendinizi Maldivler’de hissedebilirsiniz. Koy koy gezmeyi sevenler için tek önerim Saint George Koyu değil tabii ki. Panormitis Koyu, adanın batı yakasında, Ortodokslar için kutsal kabul edilen kiliseye ev sahipliği yapmasıyla çok kıymetli görülen bir yer. Panormitis Manastırı, On İki Adalar içinde en büyük ikinci manastır. Etrafa kapalı, korunaklı yapısıyla, eskiden seyirden dönen denizcilerin sığındığı, fırtınalardan korunduğu, günümüzde hâlâ dini etkinliklere ev sahipliği yapan bir yer burası. Biz rotamız içerisinde uğrayamamış olsak da bu sene kesinlikle görmeyi planlıyoruz. Bir başka önerim de Pedi Koyu. Çok doğru kabul edilmese de birçok kişi Pedi’ye giriş işlemleri için buraya gelebiliyor. Türklerin çok sevdiği bir lokasyon burası. Restoranlarında Türkçe konuşulduğuna şahit olmanız muhtemel.  

ADANIN GEZİLECEK YERLERİ

∗ Kali Strada, Simi Adası’nın en güzel manzarasına çıkan, 500’den fazla basamağıyla biraz da sabrınızı test eden meşhur bir yola sahip. Rahat bir çift ayakkabı, güneş kremi ve bolca suyla tepeye çıkıp gün batımını izlemenizi tavsiye ederim. 

∗ Siminin tepesine çıkmışken biraz da derinlere dalalım. Bizim gibi küçük bir yol arkadaşıyla Simi’yi gezecek olanlar için şahane bir önerim var; Simi Deniz Müzesi. Hayatımızda gördüğümüz en tatlı müze binası burası oldu. Sarı, kırmızı, mavi renkleriyle bina baştan aşağıya lunapark gibi. Denizaltı dünyasını merak edenler için eski haritalar, dalgıç kıyafetleri, deniz araçları, gemi modelleri ve adanın uzun deniz ve sünger avcılığı geleneğini gösteren birçok eser burada sergileniyor. 

ÇOCUKLU AİLELERE ÖZEL SİMİ KÖŞESİ

Simi Adası, çocukla birlikte ziyaret ettiğimiz en keyifli rotalardan oldu. Bizim gibi küçük bir denizciyle yola çıkacak olanlara kendi deneyimlerimi de özellikle derlemek istedim. 

∗ Tekne seyahatlerinde ailece tatilimizin çoğu suda geçiyor. Tolga ve minik Deniz, su sporlarını çok sevdiği için ziyaret öncesi baktığımız ilk yer plajlar ve koylar oluyor. Seçimlerimizi de güvenliği göz önünde tutarak yapıyoruz. Bizim Simi Adası’nda siz aileler için önerebileceğimiz plajlar: 

 Sığ suları ve temiz kumuyla Nimborio Plajı,

 Limana yakın ve sakin olan Nos Plajı ve

 Ailelerin ziyaret ettiği Pedi Koyu.

∗ Çocuklu aileler için en keyifli koy ise Aya Marina Koyu. Tekneyle rahatça demir atıp ailece tüm gün burada sessizlik içinde öyle huzurlu vakit geçirdik ki gece de kalmaya karar verdik. Deniz’le Simi seyahati boyunca içimin en rahat olduğu yer olan bu koyda çocuklu aileler rahatlıkla vakit geçirebilir. 

∗ Eğer teknede konaklamayı düşünüyorsanız çocuklu ailelere tavsiyem, Simi Limanı. Hem çoğu tekne geceyi burada geçirdiği için hem de restoran, market ve ihtiyacınız olabilecek çoğu yere yakınlığı sebebiyle burası en güvenli yerlerden. Otel olarak da aile dostu bir öneri yapmam gerekirse Symi Nautilus Luxury Suites çocuk dostu olması sebebiyle tercih edilebilir. İletişim: +30 2246 072657

∗ Küçük bir çocukla, hele söz konusu farklı bir ülke ve yabancı bir mutfakta, restoran seçmenin zorluğunun farkındayım. Bu yüzden içiniz rahat bir şekilde atıştırabileceğiniz ve ailece vakit geçirebileceğiniz bir öneri vermek istiyorum: Kamares Cafe. Burada ben meşhur Yunan frappesini, Tolga da yine burada sıklıkla tüketilen “freddo espresso” adlı buzlu bir espressoyu tercih ettik. Deniz de Simi seyahatimiz boyunca ilk defa elinden çatalı düşürmedi. Hedefinde buradaki günlük taze kekler vardı. Çocuklu aileler için hem ferah hem de huzurlu Kamares Cafe vakit geçirmek için aklıma gelen ilk seçenek. 

DÜMENİ SİMİ’YE ÇEVİRMEK İÇİN 7 SEBEP

∗ Girdiğiniz her sokakta burnunuza çalınan kekik ve sarımsak kokularının sahibi lezzetli deniz ürünleri,

∗ Bir tabloyu andıran atmosferiyle unutulmaz kareler yakalayacağınız renkleri,

∗ Sahil boyunca dizilmiş tavernaları,

∗ Yunan halkının sıcacık kahkahaları, Yunan kültürüne doyacağınız eğlenceleri, 

∗ Birbirinden sevimli sünger dükkânları, sokak aralarındaki sevimli hediye mağazaları,

∗ Tertemiz ve sakin, birbirinde güzel koyları,

∗ İster çocukla huzurlu ve güvenli ister arkadaşlarınızla eğlenceli vakit geçirebileceğiniz imkânları Simi Adası’nı görmek için yeter de artar bile!

Fotoğraflardan aşina olduğunuz bir yeri sehayat planınıza eklemek, yola çıkmak ve o yerler denizleri aşıp kavuşmak bambaşka bir zevk. Simi Adası bana bu zevki yaşatan çok özel bir yer oldu. Ailece yaptığımız bu ziyarette ilk günden son güne kadar birçok yönünü gördük adanın. Her bir yanını ayrı sevdik. Anais Nin, “Bazılarımız daima seyahat eder; başka yerler, başka hayatlar ve başka ruhlar tanımak için.” demiş. Biz de yola bu niyetle Simi’yi tanımak için çıktık. Adadan ayrılırken ailece, Simi ile tanıştığımıza çok memnun olduk. Umarım hayran olduğunuz bir fotoğraf karesiyle başlayan tüm planlarınız, keyifli rotalara ve deneyimlere dönüşür. Keşfettiğimiz, gezdiğimiz, öğrendiğimiz nice güzel yolculuklarda görüşmek üzere. Pruvanız neta, hayat kolayınıza olsun. Bu yaz bizim rotamızı yakından takip etmek isterseniz ve tüm sorularınız için, keyifliyim instagram hesabından bize ulaşabilirsiniz.☸

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.