Dünyaya açılan önemli sanatçılarımızdan İlhan Koman’ın meşhur Hulda’sı 115 yaşında. Onu özel ve farklı kılan yaşı değil, hikâyesi. Başından geçenler, ağırladığı önemli isimler, Türkiye’ye getirilmesi için gösterilen olağanüstü çaba ve en başta Koman’a hem yuva hem atölye oluşu bu emsalsiz teknenin ömrüne ömür katıyor. Artık Bodrum’da olan Hulda, sanatçının ailesinin yanı sıra hepimize emanet bir kültür sanat mirası.
Yazı AYÇA GÜÇLÜTEN, Fotoğraflar PROF.DR.AHMET KOMAN ARŞİVİ, ÇİĞDEM YURTSEVER
Uzun zamandır Hulda’yı takipteyiz. İşin doğrusu, 17 Haziran’ın İlhan Koman’ın 99. doğum yılı olması ve 115 yaşındaki Hulda’nın ülkemize gelişinden bugüne hakkettiği ilgiyi görmemesi bizi hızlandırdı. 1905’te İsveç’te yapılan tekne, bugün “tarihi eser” olarak nitelendiriliyor. Sahibi heykeltıraş İlhan Koman’ın eserleri kadar da tanınıyor, görenleri kendine hayran bırakıyor. Bu hayranlığın sebebi sadece ahşap bir yelkenli olduğu için değil elbette. Koman’a hem yaşam mekânı hem atölye olarak yıllarını vermiş Hulda. Geçmişi araştırırken, kulağımıza gelenlerin aslını astarını didiklerken İlhan Koman’ın oğlu Prof. Dr. Ahmet Koman’a merak ettiklerimizi sorma fırsatımız oldu. Kendisi görüşmelerimiz sırasında Hulda’yı Yalıkavak’tan Gümüşlük’e götürmeye çalışıyordu. Teknik sorunlar yaşandı ama Hulda sonunda kıçtankara Gümüşlük’e bağlandı. Oralara yolu düşenlerin bilgisine. Şimdi hikâyeye gelelim… Devamı Temmuz 2020 sayısında…