Bilinmeyene yolculuk yapan iki keşif gemisi: ENDURANCE & FRAM

İnsanın ilk eylemlerinden biri, bilinmeyene yolculuk yapmaktı. Karada başlayan bu süreç, kısa bir süre sonra denizlerde devam etti. Açık denize açılan ilk yelkeni birçok kâşif izledi. Kimi ulaşmak istediği noktaya hiç varamadı, kimisi de keşifleriyle kendinden sonrasına ilham verdi. Biri hedefine ulaşan, diğeri ise ulaşamayan iki eşsiz geminin, Endurance ve Fram’in öyküsünü hatırlıyoruz bu ay.

Kâşifler tarih boyunca bilinmezliklere doğru ilerleyen, dünyayı daha iyi tanımamız için çaba sarf etmiş büyük karakterlerdir. Kimi zaman Odysseus gibi denizlerde meşakkatli yolculuklar yaparak, evlerinden ve sevdiklerinden uzak kalmanın ötesinde, bu uğurda canlarını tehlikeye atmışlar, kimi zaman da hayatlarını kaybetmişler. Tarih resmi yakından incelendiğinde bu duruma örnek pek çok kâşif görülebilir. Tarih boyunca keşif yolcuğuna çıkan bazı kâşiflerin isimlerini dahi bilmiyoruz. Bazılarının isimleri ise bir efsane gibi dilden dile aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bazıları bu yolda hedefledikleri noktaya ulaşamazken, diğerleri de ulaşarak isimlerini tarihe yazdırdılar. Günümüzün keskin kalıpları olan başarı ya da başarısızlık üzerinden irdelenmemesi gereken keşifler sonuç elde etmekten daha derin bir anlama sahiptir. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi Ernest Shackleton ve gemisi Endurance’ın hikâyesidir.

Ernest Shackleton, en büyük hayali Güney Kutbu’na ulaşmak olan bir kâşifti. 1800’lerin sonlarından itibaren özellikle Batı dünyasındaki denizci uluslar arasında başlayan yarışta birçok kâşif denize açılmıştı. Shackleton, farklı ekiplerle 1902 ve 1907’de iki kez Güney Kutbu’nun o güne dek gidilmiş en uç noktasına ulaşmayı başarmış olsa da son noktaya varamamıştı. İngiltere’de bir kahraman olarak karşılanan Shackleton, bir sonraki seferde Güney Kutbu’na ulaşmayı hedefliyordu. Fakat bu hayali kuran tek kişi kendisi değildi. Viking lakaplı Roald Amundsen, Norveçli bir kâşifti. Birçok keşif yolculuğunda yer alan Viking’in asıl amacı Kuzey Kutbu’nu keşfetmekti. Fakat bahsettiğimiz yarışta çok fazla kişi yer alıyor ve isimlerini tarihe kazımak için mücadele veriyorlardı. Bu isimlerden biri olan Robert Peary, 1909 yılında Kuzey Kutbu’na ulaştığını iddia edince Amundsen yeni hedefini ve rotasını Güney Kutbu olarak belirledi. Bu yolculuk için seçtiği geminin adı ise Fram’di. “İleri” anlamına gelen Fram, bir başka kâşifin yönetiminde Kuzey Kutbu’nun keşfi için de kullanılmıştı. Özünde inşa edilme nedeni bile Kuzey Kutbu’nun keşfiydi. Dolayısıyla Amundsen seçimini oldukça tecrübeli ve şanslı bir gemiden yana kullanmıştı. 1910 yılında çıktığı uzun yolculukta nihayet Aralık 1911’de Güney Kutbu’na ulaşan ilk kişi oldu. Fram de her iki kutup dairesine yolculuk edip ve bu yolculuklardan sağlam şekilde çıktığı için dünyada ahşaptan yapılmış en sağlam gemi olarak anılmaya başlandı. 

REKABETİN BOYUTLARI

Elbette bu süreçte hedefleri olan kişiler sadece Shackleton ve Amundsen de değildi. Amundsen ile aynı süreçte yola çıkan Kraliyet Donanması’ndan Robert Falcon Scott da vardı. Amundsen ve Scott aynı dönemde Güney Kutbu’nun keşfi için yola çıkmışlardı. Hatta Amundsen, Scott’a bir telgraf çekerek ona rakip olduğunu açıkça dile getirmişti. Amundsen, Scott’tan önce Güney Kutbu’na ulaşınca keşif haberi kısa süre sonra Shackleton’a da ulaştı. Hayal kırklığı öylesine büyüktü ki, kendi boyutlarından daha da büyük bir meydan okumayı doğurdu. Yeni hedef Antarktika kıtasını boydan boya geçmekti. Bunun içinde başlangıç noktasına ulaşacak bir gemiye ihtiyaç vardı. Shackleton bu amaç için Endurance isimli gemiyi seçti. Dayanıklılık anlamına gelen gemiyi zor bir yolculuk ve test bekliyordu. Uzun yolculuğun son dönemecindeki bazı yanlış kararlar sonucunda Endurance, 1915’te Weddell Denizi’nde buz tabakasına sıkıştı. Uzun uğraşlara rağmen sonuç alınamadı ve ekip hasar alan gemiyi terk etmek zorunda kaldı. Bu noktadan sonra ise tam bir hayatta kalma savaşı başlar. Shackleton keşfi unutarak belki de hayatının en büyük meydan okumasıyla yüzleşir. Artık tek bir hedefi kalmıştır. O da kendisini ve 27 kişilik ekibinin hayatını kurtarmak. 

HAYATTA KALMA MÜCADELESİ

Gemiyi terk eden ekip önce buzullar üzerinde geçici bir kamp kurdu. Ardından da can kurtarma tekneleri ile Fil Adası’na ulaştı. Burada yeni bir karar alan Shackleton, güçlendirdikleri bir filikaya beş adamını daha alarak 1300 kilometre uzaktaki Güney Georgia’ya doğru yola çıktı. Troya Savaşı’nın ardından evine dönmeye çalışan Odysseus’un başından geçen korkunç ve zorlu deniz yolculuklarını aratmayan süreçte 17 gün boyunca okyanusta kötü hava şartları, dondurucu soğuk ve dev dalgalarla mücadele ederek Güney Georgia’ya vardı. Bu hayatta kalma savaşının yalnızca ilk adımıydı. Ardından Shackleton tüm adamlarının kurtarılmasını sağlayarak denizcilik tarihinin en büyük başarılarından birine imza attı.

ENDURANCE’A ULAŞMAK

İşte bu hikâyenin öznelerinden biri olan Endurance için yapılan arama çalışması nihayet geçen ay sonuçlandı ve denizcilik tarihi açısından oldukça önemli olan 1915 yılında Güney Kutbu’nun keşfi için yola çıkan Ernest Shackleton’un gemisinin 3000 metre derinlikte bulunduğu haberi geldi. Keşifler tarihindeki çok önemli gemilerden biri olan Endurance, neredeyse ilk günkü gibi bozulmadan bulunmuştu. Basında geminin ilk günkü gibi bulunmasını gösteren fotoğraf ve videoların bir kısmında bunun mucize olduğu yorumu yer alsa da, aslında bu geminin bulunduğu sularla ilgili bir durum. Daha önce bu sayfalarda yer verdiğimiz İsveç Kraliyet gemisi Vasa’da olduğu gibi, soğuk denizlerde Ternodo Navalis isimli ahşap yiyen kurtçuğun olmaması nedeniyle ahşap gemi tam 107 yıl önce battığı gibi sapasağlam durumda bulundu. Vasa gemisinin Endurance gemisine göre suyun altında yaklaşık 250 yıl daha fazla kaldığını düşündüğümüzde bu şaşılacak bir durum değil. Kutup araştırma gemisi S. A. Agulhas II’nin ekipman havuzunda yer alan iki robotik denizaltının başarılı çalışması sonucunda keşfedilen Endurance’ın bulunmasında elbette kaptanın gemi batmadan kaydettiği konum bilgisi oldukça önemli bir veriydi. Bu veriden yola çıkan araştırmacılar, tarama ve görüntüleme sistemi sayesinde battığı konumdan yaklaşık olarak 6,5 km uzakta ve 3000 metre derindeki Endurance’a sonunda ulaştılar. Uluslararası hukuka göre geminin bulunduğu alan sit alanı olarak kabul edildi ve korumaya alındı. Bu nedenle daha önce Titanik ve bazı önemli batıklarda olduğu gibi gemiye ait objeleri su üzerine çıkarmak söz konusu olmayacak.

İSİMLERİN GETİRDİKLERİ

Shackleton’un gemisi Endurance ve Armundsen’in gemisi Fram. İki önemli kâşif ve onların eşsiz gemileri. İlkinin adı Endurance yani “dayanıklılık”. Shackleton’un belki de tek ümidi, onun görevi tamamlayacak kadar dayanıklı olmasıydı. Ama onun kaderi mitolojik öykülerdeki gibi sonuçlandı. Aynı Odysseus gibi denizlerde sürüklenerek 17 gün korkunç bir yaşam mücadelesi veren Shackleton gibi mitolojik bir hikâyenin unutulmaz ve dilden dile aktarılan öznesi oldu. Diğer yandan, 107 yıl boyunca bulunmayı bekledi ve isminin anlamını da hakketti. Diğer gemimizin adı ise “ileri” anlamına gelen Fram. Hem kuzey hem de Güney Kutbu’nda başarılı görevlerin üstesinden geldi. Her ne olursa olsun iki gemi de denizcilik tarihine adını yazdırmayı başardı. Biri 3000 metre derinlikteki soğuk sularda çekilen fotoğraf ve videolarda görünebilirken, diğeri Oslo’nun kültür ve denizcilik merkezi olan Bygdøy’da, kendi adını taşıyan muhteşem bir müzede sizleri bekliyor.

Başta da belirttiğim gibi; günümüzün keskin kalıpları içinde başarı ya da başarısızlık üzerinden irdelenemeyecek keşifler, sonuç elde etmekten daha derin anlamlara sahip. Ernest Shackleton bazı görüşlere göre başarısız sayılabilir ama onun tutkusu ve ekibine olan sadakati, dünya coğrafyasından daha geniş olan insan ruhunun sınırlarını bize göstermesi açısından oldukça önemli. Aldığı kararlarla keşifler tarihindeki en önemli deniz fenerlerinden biri oldu ve ardından birçok kişi bu ışığı takip etti.  Beyefendiler locasının eşsiz rekabeti içinde dünyayı tanımamızı sağlayan ve ilham verenlere sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.