Portıkal Kâfirinin Hind Denizi’ne ikdamı

“Dinle de durumu sana anlatayım. Portekizlilerin buraya varmasının sebebi ne idi? Niçin burayı arayıp buldular?” İşte böyle anlatmaya başlar Piri Reis, Portıkal kâfirinin Hind Denizi macerasını.

Biz onu “Piri Reis” olarak biliriz. Aslında “Bey”dir. “Reis” olarak başlamış, önce “Kethüda”, daha sonra da “Bey” rütbesine yükseltilmiştir. Ama bir türlü “Reis”likten kurtulamamıştır.

İdris Bostan ve Svat Soucek, yaptıkları araştırmalarla, Piri Reis’in, unvanları da dâhil, bilinmeyen birçok yönüne ışık tutmuşlardır. Piri Reis, 1537 yılında, Barbaros Hayreddin’in kurduğu donanmaya, Avlonya’da1 katılmıştır. Burada Bursa kadifesinden “hil’at”2 giydirilmiş olması, hizmetlerinin, çizdiği haritaların ve yazdığı, Kitab-ı Bahriye’nin takdir edildiğine işarettir. 1552 yılında, Hint Okyanusu’na açıldığında, “Sancakbeyi” rütbesindeydi ve Kanuni Sultan Süleyman, 26 Ekim 1552 tarihli mektubunda ona, “Hind Kapudanı Piri Beğ” diye hitap ediyordu. Kanuni’nin bu mektubu dikkatle okumaya değer.

“Hind kapudanı Piri Beğ’e hüküm ki, Haliya Basra ve Cezair ve Medine Beylerbeyisi Kubad Paşa mektub gönderüp 24 kıt’a kadırga ve 4 barça ile Hürmüz şehrine dâhil olub küffar-ı hâksâr kal’eye mahsur oldukların ve gelürken yolda kâfirin bir kal’esin (Maskat) feth eyleyüp cenkcilerin ba’zısı kılıcdan geçüp ma’dası küreğe konulduğun… ve kendiye gelen mektûbunu aynı ile irsal eylemiş. Her ne ki demiş isen ale’t-tafsil ma’lûm-ı şerîfim oldu yüzün ağ olsun her vechile yararlığın ve hüsn-i tedârükün i’timâd-ı humayûnûm olmağın ol hizmete irsal olunmuş idin…”3

Kanuni, Piri Reis’e özetle; “Basra Beylerbeyi Kubad Paşa gönderdiğin mektubu bana iletti. Yazdıklarının hepsini okudum. Hürmüz kentine varıp, kuşatmışsın. Yolda gelirken de Muskat’ı almışsın. Yüzün ak olsun. Seni o göreve yararlı ve güvenime sahip olduğun için göndermiştim” diyor. Kanuni haklıdır. Piri Reis, Kanuni tarafından başı vurdurulan Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa’ya (Önce “Makbul”, sonra “Maktul” İbrahim Paşa) yakın olduğu düşünüldüğünden, biraz da belki gözden uzak olması istendiği için, 1547 yılında Süveyş Filosu’nun komutanlığına atanıncaya kadar Akdeniz’den ayrılmamıştır ama Hint Okyanusu’nu, Osmanlı’nın “Portıkal Kâfiri” dediği Portekizlileri ve onların, yıllar süren bir maceradan sonra Afrika’ya ve nihayet Ümit Burnu’nu dönüp Hindistan’a yaptıkları yolculukları oldukça ayrıntılı biçimde incelemiş ve Kitab-ı Bahriye’de anlatmıştır. Reis bunu yaparken Portekizliler de Piri Reis’i izlemişler ve ondan “Pirbec”, “Peribeque” çoğu kez de “karasakal-barba negra” olarak söz etmişlerdir. Portekiz arşivleri Piri Reis ile ilgili raporlarla doludur. Araplar ise ona “Biri” derlermiş. Ancak bu, Arapların ”p” harfini hep “b” olarak okumalarından mı yoksa gerçekten adını, “b” ile yazdıklarından mıdır bilemedim vesselam. Devamı Mart 2016 sayımızda…

Ü. Burnu 19 UMAR 2005 Ü. Burnu 26 Yosun UMAR 2005 Ü. Burnu 30 Süha UMAR 2005

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.