Girit’e giderken rotamız Kos, Astipalaia, İos ve Santorini idi. Dönüşte Girit’in en doğu limanı Sitia’dan yola çıkıp Karpathos, Simi, Datça, Bodrum yoluyla Didim’e vardık. 17 günde tam 500 deniz mili yol yaptık. Seyyahların kadim sorusunu şairce yanıtlamış Kavafis. Yol mudur, hedef midir aslolan? Hedefe ulaşmak mı önemlidir, hedefe giderken geçilen yollar, yaşanan maceralar mı? Aslında yol, hedef dediğimiz meçhule giderken katettiğimiz hayatımızdır ve Kavafis’in dediği gibi, o meçhul de başladığımız ve eninde sonunda varacağımız yerdir…
Geçen sayıda son olarak Agios Nikolaos’ta demirdeydik. Seyyale’nin Girit sergüzeşti sona yaklaşmıştı. Sabah, kahvaltımızı edip Agios Nikolaos’tan ayrılmak üzere tekneyi neta ettik. Marina ücretini ödeyip mazot almak istediğimizi belirttik. Marinadan bir yere telefon ettiler, saat 09.30’da bir mini tanker gelecek diye bilgi verdiler. Biz de Seyyale’yi görecek açıda bir kafede oturup omletimizi söyledik. Saat 09.30 oldu, 10.00 oldu ne gelen var ne giden. Marina ofise soruyorum, “pontonların oradaki adama sor” diyorlar, ona soruyorum bir yerlere telefon ediyor, “ulaşamadım gelirler herhalde” diyor. Sıcak sabah saatleri olmasına rağmen fena. Derken bir tanker gözüktü, ben koşa koşa peşinden gidiyorum. Seyyale’yi geçti. Devamı Ocak 2016 sayımızda…